Hadist is

What is the line of mind your own business in progressive islam teaching ?

2024.03.19 06:40 Shin-deku-no-bl What is the line of mind your own business in progressive islam teaching ?

I reminded by that hadist that says along the line something like one of the sentence allah hates is mind your own business when someone is want give reminder.
But what i not understand, since i rather new exposed to progressive islam, what is the the line of mind your own business of this islam and what makes it different from other islam sect
submitted by Shin-deku-no-bl to progressive_islam [link] [comments]


2024.03.14 15:32 Shin-deku-no-bl That hadist about fighting the jews sort of even rock and tree will speak up the jews hiding location

What i notice to some ex muslim or pro israel, some of them will bring this hadist because this hadist in their eyes is proof that islam is anti semistic and so does muslim in general
Well i know there is hadist rejector redditor here but my question does this hadist weak or strong, and according to salafi you know what does they say about this hadist
And the context of the hadist as well
submitted by Shin-deku-no-bl to progressive_islam [link] [comments]


2024.02.29 04:40 283817 This is what we are up against

This is what we are up against
This redacted is a 38 year old child in one of my Dem groups in the suburbs I live in.
submitted by 283817 to Enough_Sanders_Spam [link] [comments]


2024.02.27 03:12 Shin-deku-no-bl To the hadist rejector, what is the point of hadist exist if it is not followed ?

No offense pls. But i want understand the mindset behind hadist rejector. What is the point of prophet sahabah then inherit and re narrate and memorize the hadist exist, despite yes i am aware there are weak hadist exist
submitted by Shin-deku-no-bl to progressive_islam [link] [comments]


2024.01.21 02:14 horseradix Herzog's statements at the World Economic Forum

Herzog's statements at the World Economic Forum
(Herzog is the current president of Israel)
submitted by horseradix to ShitLiberalsSay [link] [comments]


2023.11.21 01:22 Faiya-the-fire-bnuy Help me find a Ayat/Hadist.

Iirc my dad taught me about a story of a ethnic group that become Muhammad neighbourhood, But they aren't Islam. However they we're nice to Muhammad. Does anyone know what hadist or ayat is this came from?
submitted by Faiya-the-fire-bnuy to islam [link] [comments]


2023.11.05 09:32 Ba1Ba1Ba1 What quran/hadist verse told about how equal islam could govern the society?

I see many muslim apologists said that islamic-based country is the best government, where the non-muslim can live in peace, equal, and good prosperity.
For example, the Jizya, where it’s the regular tax for non-muslim for their protection (wtf is this, if they don’t pay, so non-muslim is not safe?). And the jizya is not obliged for certain people, who sick, old, etc. While for muslim, they’re taxed with zakat, which are more higher.
This is how they do the hard selling for islamic state. But i need to know the exact verse in quran and hadist. In order to know islam true notion without distortion from moderate muslim interpretation that always cherry-pick and twist islamic teaching.
submitted by Ba1Ba1Ba1 to exmuslim [link] [comments]


2023.10.16 06:57 Shin-deku-no-bl I want to ask about punishment regard zina and sodomy and the way of repentance of this Act ( sorry if this Is a faq ) In Islam Rule

As muslim, we all know the story of sodom people. And the punishment of zina is in surah an nur verse no 2. But zina is only mentioned between men and woman In arab languange definition and qur an as well.
As for man to man, girl to girl, is it sodomy the right term to call it ?
Another question. I don't understand the concept of repentance after commit zina and sodomy. If somehow someday those who commit zina and sodomy get caught by authority And get punish by public whipping, does that mean it is considered theIr chance of repentance is No more ? So how to properly repent after commit such deed
About sodomy act. In zina the requirement of confirmation must 4 witness verified seeing the act and not spying. But in sodomy, afaik there is hadist say those who see people from the prophet lut's time doing aka sodomy, kill and there is hadist throw the sodomy from high place. My question does for sodomy no need 4 witness statement like zina ? because the hadist afaik only says those who see which to my understanding means just 1 witness Is enough
And in zina witness, miss assuming will cause the assumer gets the public whipping, does the same case can be applied for sodomy case in islam ?
And since to see zina and sodomy act you don't allowed to spy, then what about raiding place due to residence's suspision ? And if it is through spying and turns out zina or sodomy happen, does that mean will be punish by public whipping despite it is through spying ?
And anyone who is native arab speaker here or at least know someone who is able tafsr qur an. I found a twitter thread where it says the cause of sodom people destruction isn't homosexuality act but a rape to slave. I need help whether this thread is wrong or right
https://twitter.com/fizah_alias/status/1635319610550661120?s=19
This is my first time ask in this subreddit..so idk if this is a faq or no
submitted by Shin-deku-no-bl to AskMiddleEast [link] [comments]


2023.09.08 21:34 intell3ctual Geleneksel Ateisttürk iddia çürütme

Geleneksel Ateisttürk iddia çürütme
1-" 16245 ve 299/9: Muhammed erkeklere ilgi duyuyordu. Türkçe bir kaynak bulamadım ama İngilizce kaynaklarda Aişe ilişkiden sonra menisini temizlerken Ali oğlu Hasan’ın büllüğü öptüğü yazıyor. https://sunnah.com/bukhari:299 / https://www.quora.com/Did-Prophet-Muhammad-have-sexual-attraction-towards-the-same-sex "
Subdan alıntıladığımız iddia budur hadisi incelediğimizde Hz.Aişe (r.a)'dan rivayet edildiğini görüyoruz ve herhangi bir yerinde "büllük öpme" gibi bir kısım bulamıyoruz.

2-" Ömer’in ayetlere etkisi: Muvafakat-ı Ömer isimli arkadaş ilk başta İslam’a düşmanken sonra Muhammed ile kanka olup kadınların kapanması, içki yasağı, Kabe’nin kıble olması, 5 vakit namaz şeyleri Kuran’a eklettirmiştir. (Kaynak: https://sunnah.com/bukhari/79/14) "
Arkadaşımız Kuran'daki ayetlerin belirli olayların ardından indiğini sanırım ki bilmiyor üstelik Kabe'nin kıble olması ve ya 5 vakit namaz şeyleri Kuran'a eklenmiştir gibi bir iddia ve ya bunun ardından eklendiğine dair bir delil yok.

3-" Muhammed’in intihara kalkışması: Muhammed zaten Cebrail’i (?) ilk gördüğünde onun Allah’tan olduğunu düşünmemiştir, Cebrail olduğuna inandıran karısı Fatımadır. Muhammed arada bir delirip kendini aşağı atmak için dağa çıkar ama orada yine Cebrail’i(?) görür ve Cebrail(?) ona “Sen şüphesiz Allah’ın elçisisin!” der ve aşağı inmeye ikna eder. (Sahih al-Bukhaari 6581) Allah peygamberinin aklına mukayyet olamamış mı? "
Bahsi geçen hadiste böyle bir hikaye falan yok. Kevser cennetinden bahsediyor konu ile alakasız bir hikayeleştirme mevcut isteyen bakabilir hadise bakalım arkadaşın iddiasını doğruluyor mu. "The Prophet (ﷺ) said: "While I was walking in Paradise (on the night of Mi'raj), I saw a river, on the two banks of which there were tents made of hollow pearls. I asked, "What is this, O Gabriel?' He said, 'That is the Kauthar which Your Lord has given to you.' Behold! Its scent or its mud was sharp smelling musk!" (The sub-narrator, Hudba is in doubt as to the correct expression. ) "

4- "İlk kıble Mescid-i Aksa idi: Müslümanlara göre Allah peygamber İbrahim ve çocuğu İsmail’e imanlılara tapınak olarak Kabe’yi inşaa etmesini istemiştir, ama bu Yahuiler ve Hristiyanlara göre Yahudilerle tamamen alakasız bir yer olan Arabistan’ın güneyindeki Mekkede değil Kudüsteki Süleyman Maabedi, şuanki adı ile Mescid-I Aksa’dır. Muhammedin (veya Şeytan) de sürekli Yahudiler ve Hristiyanlardan kopya çektiğini göz önüne alırsak ilk kıblenin Kudüs olduğu anlşılabilir. "
Hz. Peygamber’in Mekke’deyken atası Hz. İbrahim’in inşa ettiği Kâbe’ye dönerek namaz kıldığını söylemek mümkün. Bunun, Mekke’nin müşrik sakinlerine karşı Hz. İbrahim’in Tevhid çizgisini vurgulama hassasiyetiyle ilişkisi bulunduğu söylenebilir. Ancak Medine’ye hicret vuku bulunca Medine civarındaki hisarlarda yerleşik bulunan kalabalık Yahudi kabilelerini İslam’a ısındırmak maksadıyla kıblenin Kâbe’den Mescidi Aksa’ya dönüştürüldüğünü söyleyebiliriz. Zira Yahudiler Beyt-i Makdis’e yönelerek ibadet ediyordu.
5- "Zeyd ve Zeyneb: Muhammed’in Zeyneb ile evlenmek için ayet indirmesi olayı. Muhammedin kölesi Zeyd’in karısı Zeyneb çok güzel bir kadındır ve Muhammed bu yüzden onula evlenmek ister. Bunun üzerine Ahzap 37’I indirir. "
Bu video yeterlidir. https://www.youtube.com/watch?v=F1erszMYXvU
6- "Kral Ezana : Halka kendi propagandasını yapmak için gür sesli adamlarını kulelere çıkarıp günde 4-5 defa aynı metni bağırttıran Aksum kralı. Habeşliler bu propaganda yöntemine aşinadır haliyle. Bizim ezanı ilk okuyan Bilal habeşi(Habeşli Bilal) de ezan'ı rüyasında görüp okumuş. Kral Ezana, Habeşistan, Bilal Habeşi, ezan, islam. Tesadüf? "

https://preview.redd.it/4s1wuupyz2nb1.png?width=680&format=png&auto=webp&s=4f2805afe5dd8faec2c497abf5c223613920a794
Videoyu az önce gördüm. Eskiden alacakaranlık kuşağı vardı. Bilenler bilir. Orada bir otostopçu vardı korku hikayeleri anlatan. Öyle kuşaktan kaçmış bir adam şunu anlattı:
Ezan, Hz.Bilali Habeşi'den (r.a.) geldi. Çünkü bu MS 4.y.y.'da Hristiyanlığı benimseyen Tewahedo kilisenin
(Tevhid de buradan çalıntı diyor) Ezana adlı kralının icat ettiği duaya çağrıydı falan filan.
Bulgular oldukça ikna edici. Beraber bakalım.
Şaka len şaka. Bulgu mulgu yok. Yanlış anlamış okuduğunu. İngilizcesi bozuk.
Etiyopya'nın Ge'ez dilinde täwaḥədo (ተዋሕዶ) Tevhid demek değil. Mesih'in tanrısal ve insani doğasının insanlara kurtuluş olması için birleşimi demek. :)))Tevhid'le alakası yok. Bu bir hehe :)
Videoda diyor ki:
"Kral Ezana vaftiz oluyor ve Ebrehe adlı vaftiz adını alıyor. İnsanları Ezana diye duaya çağrıyor."İyi de tarih öyle demiyor. :) adam Hristiyan olunca Ezana adını bırakmış! Kral listelerinde bu adı bile yok!

https://preview.redd.it/p2wy9c2403nb1.png?width=1203&format=png&auto=webp&s=bc2efd45ced3df780fb478ea3a1f47799317f016

https://preview.redd.it/3gx4kiy403nb1.png?width=1183&format=png&auto=webp&s=783082c11419dd23497828701b5ed81422630910
Esas sürpriz de şu:Bu kral Ezana adını taşırken adam Mars adlı Grekoromen tanrısına tapıyor ve kendine Mars'ın oğlu diyor.

https://preview.redd.it/tigcepb703nb1.png?width=1187&format=png&auto=webp&s=3595e97cebc184b1e9d3d198c40debb3a31ad14c
Kendini Mars'ın has oğlu olarak gördüğü zaman taşıdığı isim AZANA.Hristiyanken değil!
Olayı anladınız mı? :))))))
7- "Beni Kureyza: Hicretten sonra Müslüman olmadıkları için kılıçdan geçirilen Yahudi Kabilesi. "
Hicretin 5. senesi. (Milâdî 627) Benî Kurayza Yahudilerinin Peygamber Efendimizle olan anlaşmalarına göre, Hendek Muharebesinde düşman tarafından sarılan Medine'yi Müslümanlarla elele vererek müdafaa etmeleri gerekiyordu.(1) Fakat, bunu yapmadılar. Üstelik anlaşma hükümlerini hiçe sayarak, harbin en nâzik safhasında müşriklerle işbirliğine giriştiler.
Peygamber Efendimizin tahkik ve sulh için gönderdiği heyete hakarette bulundular ve, "Resûlullah da kim oluyormuş? Muhammed'le aramızda ne ahid vardır, ne de akid." dediler. Hattâ daha da ileri giderek Peygamber Efendimiz için küstahça sözler bile sarfettiler.(2)
Bununla da yetinmediler. Medine üzerine baskınlar düzenleyerek, Müslüman âile ve çocukları kılıçtan geçirme teşebbüsüne bile kalkıştılar. Bu hareketleriyle Müslümanları, harp endişesinden daha büyük bir telâş ve endişeye düşürdüler. Bu, Peygamber Efendimizin kendilerine lütufkâr davranmasına karşı açık bir nankörlük ve hıyânetti.
Hendek Muharebesinde on bini bulan düşman ordusu büyük bir hezimete uğrayarak geri çekilmişti. Harpte müşrikler yanında yer alan Kurayzaoğulları da hayal kırıklığı içinde Medine'ye iki saatlik mesafede bulunan sağlam kalelerine çekilmişlerdi.
1. Sîre, 2:147-148. 2. a.g.e., 3:233; Tabakât, 2:74; Müslim, 3:1389.
8- "Zemzem suyu zehirli"
Evvela bu dedikoduların ilmi bir belgesinin olması lazımdır. Öyle zannediyoruz ki, bu belgelerden biri aşağıda yalanlanmış bir haberdir.
HABER 7 COM / ROTA HABER:
5 Ekim 2006’da Milliyet gazetesinde, BBC'ye dayandırılan bir haberde "ZEMZEM suyunda kanserojen maddenin bulunduğu" yazılmıştı.
Okurların uyarıları sonucunda bu haberin yanlış olduğu ortaya çıktı.
Milliyet ombudsmanı Derya Sazak, 5 Ekim 2006 tarihli "Zemzem suyunda kanserojen madde var" haberinin tercüme hatasından kaynaklandığını, okurlardan gelen mesajlar sayesinde anladıklarını yazdı.
Milliyet gazetesini uyaranlardan biri olan Yusuf Erkul'un itirazı şöyle:
"BBC'den çevirdiğiniz haberin orijinalinde, içinde kanserojen madde bulunan su 'zemzem suyu' olarak değil, 'Mekke'den geldiği iddia edilen zemzem suyu' olarak geçmektedir."
Demek ki, iddiaların ilmi bir dayanağı yoktur.
b) Suların bu şekilde kimyasal içeriklerinin araştırılması 50 (veya 100) seneden daha fazla değildir. Hâlbuki Zemzem suyunun varlığı binler seneden beri bilinmektedir.
Bu sebeple Zemzem suyunun aslının zehirli olduğu ispat etmek ilmen imkânsız gibidir. Kanserojen maddelerin bulunması doğru olsa bile, bunun birkaç yıllık bir geçmişi vardır. Özellikle modern teknolojinin geliştiği son zamanlarda zehirli atıkların karışması sebebiyle herhangi temiz bir maddenin bozulmuş olması ilahi kanunun da bir gereğidir. Bu sünnetullah denilen kanun, normal su için olduğu gibi Zemzem suyu için de geçerlidir. Bu sonradan karışan kimyasal atıklarla kirlenmiş olsa bile, bu husus Zemzem suyunun asli kimliğini lekelendiremez. Dinsizlerin hakikatlere çamur atma çabası örümcek ağı kadar bile değerli değildir.
En güvenilir araştırma, Suudi Arabistan’ın iki üniversitesi tarafından yapılmıştır. Zemzem suyunun tahlili sonucunda, suyun -soruda iddia edilen- arsenik maddesi açısından normal sınırlarda olup zararlı bir yönünün olmadığı açıklanmıştır.
İlgili araştırmanın asıl metninin İngilizcesi şudur:
Abstract and Figures
Many Muslims people drink Zamzam water either for medicinal or religious purpose; however, some study recorded that the water is contaminated by nitrate and arsenic. The main objective of this investigation is to evaluate the water for drinking focusing on nitrate and arsenic. The chemical, total dissolved salts (TDS), major, minor and trace elements, and microbial, total colony counts, total coliforms group, and E.coli, analyses were carried out and compared with WHO standards. The acquired results recorded that the TDS, soluble ions, trace element including As and NO 3-fall within the acceptable limits. Furthermore, the water found free of total colony counts (CFU) and E. coli contaminations. On the other hand, 6.9% of the studied water found contaminated with total Coliform group. This study found lithium ion in high concentration with an average of 0.184 mg L-1 in studied water. Although no maximum contamination level set for lithium either by WHO or EPA; however, many studies confirmed that the lithium can decrease the incidence rates of suicide, homicide, and rape.
İngilizceden yapılan tercümesi şöyledir:
“Pek çok Müslüman, Zemzem suyunu tıbbi veya dini amaçlarla içmektedir; bununla birlikte, bazı araştırmalar suyun nitrat ve arsenikle kirlendiğini kaydetti. Bu araştırmanın temel amacı, içme suyunu nitrat ve arsenik odaklı olarak değerlendirmektir. Kimyasal, toplam çözünmüş tuzlar (TDS), majör, minör ve eser elementler ve mikrobiyal, toplam koloni sayıları, toplam koliform grubu ve E.coli analizleri yapılmış ve WHO standartları ile karşılaştırılmıştır. Elde edilen sonuçlar, TDS'nin, çözünür iyonların, As ve NO3'ü içeren eser elementin kabul edilebilir sınırlar içinde olduğunu kaydetti.”
(bk. Soil Science Department, College of Food and Agriculture Sciences, King Saud University, Riyadh 11451, Saudi Arabia 2Soil and Water Science Dept., Alexandria University, Egypt. E-mail: anwarsiwa@yahoo.com, aaaly@ksu.edu.sa Received 2 September 2016; Accepted 28 September 2016; p)

8- "Gerdanlık olayı: Günlerden bir gün Aişe abdest alırken kolyesini kaybetmiş ve aramaya gitmiş, Muhammed ve kervanı da unutup gitmiş. Aişe geri döndüğünde kimseyi bulamayınca orada eklemeye karar vermiş ve uyuyakalmış. Arkadan gelen bir sahabe (Safvan bin Muattal) de onu fark edip devesine almış. Kervana yetişince ikisini birlikte gören sahabeler “Bunlar kesin işi pişirdiler” diye dedikodu çıkarmış. Muhammed de yediremeyip dedikodu çıkaranların kellesini uçurmuş Aişe’yi de Baba evine yollamış, sonra dayanamayıp gitmiş geri almış. Muhammed dedikoduculardan konuşamayınca devreye Allah girmiş ve Nur suresi 23-26. Ayetleri indirmiş. Tabi zina etmiş mi etmemiş mi tartışılır. "
Rasulallah'ın bu dönemde nasıl ruhsal çöküntüye girdiği sahabeler tarafından nakledilmekte. İsteseydi ayeti haşa 1 haftada yazardı ama neden 2 ay bekledi?:)

9- " Hafsa ve Marya: Gün, Muhammed’in karılarından Hafsa’nın günüydü. O gün Muhammed, Hafsa’yla cinsel ilişkide bulunmak üzere kalkıp gider. Hafsa’nın odasına varır ama Hafsa’yı bulamaz. Tam o sırada da cariyesi Mariye’yi görür. Cariyeyi tutup yatırır Hafsa’nın yatağına. Ve işini görmeye başlar. Muhammed’in, cariyesiyle yatması doğal. O sırada Hafsa da çıkagelmiştir. Muhammed’in Marya ile ilişkisini görür. Bir süre kendine egemen olup kapıda bekler. Muhammed işini bitirmiştir. Hafsa’nın tepkisi üzerine Muhammed “Bir daha Mariye ile yatmayacağım” diye ant içer. O sırada da, tesadüfe bak ki, şu ayet iner “Ey Peygamber! Karılarını hoşnut edeceksin diye Tanrı’nın sana helal kılmış olduğunu kendine neden haram yaparsın? Tanrı ‘Bağışlayan ve Acıyan’dır.” (Tahrim 1) "
Arkadaş hala ayetlerin olaylar dahilinde nazil olduğunu bilmeden sözde İslam kritiği yapıyor...
https://www.bilimveyaratilisagaci.com/f/islam/din-ve-mitoloji-ayet-bukucu-hadis-anlamaz-bebesine-cevap-tahrim-suresi/ fazlasıyla detaylı ve yeterli bir açıklama.

10- "Keçinin Recm ayetini yeme iddiası"
(1) Aişe (Radiyallahu Anha) şöyle demiştir:
“Andolsun ki, recmetme ayeti ve yetişkin kişiyi on defa emzirme (sebebi ile nikahlamanın haramlığı) ayeti indi. Andolsun ki, bu ayetler karyolamın altında bir yaprakta (yazılı) idi. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) vefat edip biz, Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in ölümü ile meşgul olunca, evde beslenen koyun veya keçi girip o yaprağı yedi.”
İbni Mace 1944, Ahmed bin Hanbel Müsned 5/131, 132, 183
Bu konu hakkında alimler şöyle diyorlar:
“Bu ayet, okunması nesh edilip hükmü nesh edilmeyen ayetlerdendir. Bu hadiste sözü edilen ayetin yazılı olduğu yaprağın bir koyun veya keçi tarafından yenildiğine dair Aişe (Radiyallahu Anha)’nın sözünden maksat, bu ayetin, okunması gereken Kur’an’dan olduğunu söylemek değildir.
Çünkü böyle bir söz, Kur’an’ı Kerim’de bir değişikliğin bulunmasını gerektirir ki, bu imkansızdır ve bu, nassa muhaliftir! Zira Kur’an’ı Kerim her türlü değişiklikten korunmuştur. Çünkü Allah-u Teâlâ Kur’an’ı Kerim’in koruyucusudur.
(2) Rabbimiz Tebâreke ve Teâlâ şöyle buyuruyor:
“Şüphesiz ki, Kur’an’ı biz indirdik ve şüphesiz onun koruyucusu biziz.”
Hicr Suresi 9
Aişe (Radiyallahu Anha) bu ayetin okunmasının mensuh olup hükmünün mensuh olmadığını söylemek istemiştir.

Bugünlük 10 tane yeter yarın devamını cevaplarım.


submitted by intell3ctual to intellectualislamism [link] [comments]


2023.07.21 08:38 brandthenew To komodos having/had deep islamic law subject or having experience living in sharia countries

So I have Malaysian & Bruneian friends (mereka Melayu ya), yg kebetulan lagi "ngungsi" di indo, both of them left islam by choice, yg Malaysian lebih dapet pencerahan ke Katolik, yg Brunei dapet pencerahan nya ke Buddha.
Mereka dua2 nya dalam hukum syariat di negara mereka bisa kena wajib penjara, di beberapa negara bagian Malaysia bahkan ada potensi death penalty juga, so that's why they left their respective countries.
Yg orang Brunei ini kebetulan punya same sex attraction juga, dia komitmen monogami sama same sex partner nya & udah ngelakuin monogami atas nama Dharma Buddha di Taiwan, mengikuti moral2 ajaran Buddha. Klo dia balik Brunei bisa potensi kena death penalty atau minimal itu wajib pemenjaraan. Karena dia berlapis2, udah left islam eh punya same sex partner pula.
What I'm about to ask, is that really legit islamic law tho? Klo aku search based on internet ya bener sih. So please elaborate. Maksudnya apakah bisa dijelaskan secara logika/psikologi/sosiologi kenapa orang keluar dari suatu agama itu pantas dipenjara ya/hukum mati? atau diasingkan/diputuskan tali silahturahmi nya? Ga masuk nalarku aja gitu lho. I'm utterly shocked, mungkin karena di indo gaboleh or ga akan bisa ngelakuin hal tsb karena kontradiktif dengan sila pertama. Ga setuju sama orang keluar dari suatu agama atau punya same sex partner very understandable kok, tapi harus percaya bahwasanya mereka pantas dipenjara or even death penalty is very out of reach logically, dont you think? & berarti sila pertama NKRI apakah bertentangan dgn syariat islam? Karena wni yg left islam disini ga boleh dipenjara samsek apalagi execution, basic rights wajib ada, boleh dapet pencerahan to another religion, ada free will & free thoughts. Mengesampingkan julid ortu/kerabat/tetangga. Even Aceh ga begini deh? *cmiiw
Misal kalo kayak hukum Katolik berdasarkan Vatikan, murtad dari Katolik itu jelas ga dibenarkan, tapi ga boleh dikriminalisasi juga. Ini sama halnya kaya same sex partner, ga dibenarkan & mutlak ga boleh ada sakramen buat same sex marriage, tapi kalo 2 orang dewasa saling komit (misal sebatas pacaran) ya gak boleh dikriminalisasi juga, karena 2 orang dewasa gitu lho, hak2 mendasar harus tetep ada like decent job, education, safety living. Orang yg left Katolik juga harus tetep ada basic rightsnya. Ini lebih masuk akal IMO, aspek progressive & konservatif nya bisa didapatkan dua2nya. Tapi islamic law kok ga gini ya? Basis landasan nya apa kok bisa dogma nya kayak begini, hak2 mendasar ga boleh dikasih, konteks nya apa sampe bisa dapet kesimpulan akhir seperti itu, Misal dari hadist, quran, fikih nya seperti apa?
Klo ada ortu muslim yg ga terima anaknya di penjara karena left islam/having same sex partner apa ortu tsb bisa kena takfiri? Or minimal disebut sesat? Or getting jailed too maybe?
Kalian yg KTP nya islam, how do you GENUINELY feel about this? With your own conscience ofc. I'm at very much conflict with this
submitted by brandthenew to indonesia [link] [comments]


2023.06.25 10:44 octaviona Should I trust the apps for the kibla or should I follow the itjima of my country?

For context, I'm from Indonesia.
The itjima of the scholars in my country is that it is enough to just face the west for the kibla. But I remember reading a hadist that even our toes need to point to kabah for our salat to be valid. So I try face the kabah using 3 apps and not just west which is where the sun sets.
Which one I should follow?
submitted by octaviona to islam [link] [comments]


2023.03.18 09:41 cherrylattes Is my cousin can be considered a salafist?

I remember an event several years ago before my cousin got married. I was sitting in a car with my parents and aunties, watching through the car window as my cousin met his soon-to-be-wife (they're already married right now, btw). So during this meeting, my cousin and her talk with each other but without facing each other. They stand back to back, and just.. talk for a long time before he gave her a present without turning back to look at her. I was visibly confused and remember naively asked my mom about his weirdness, but she just bonk me in the head and telling me to mind my own business, which is understandable considering my aunt (my cousins mother) was in the same car with us. Now thinking back, I'm not sure whether it's culture or something in hadists. I know about 'men averting their gaze from women' rule, but never knew of completely not facing toward her. He talks normally with other women though.
He also wears pants where the ankles should be seen and he doesn't believe in birth control.
Sometimes I can't tell if a person is simply conservatives or ultra-conservatives.
submitted by cherrylattes to progressive_islam [link] [comments]


2023.02.19 16:19 cherrylattes Plastic surgery for aesthetic look ruling?

The last post regarding this topic was a year ago and I see no one referring a hadists or Quranic verse about it. Is it Halal? Is it Haram? Other opinion?
To clarify, this is plastic surgery for non-health issue. You know.. K-pop style. As I believe plastic surgery for health related should be okay, but do correct me if I'm wrong.
submitted by cherrylattes to progressive_islam [link] [comments]


2023.01.27 13:57 cherrylattes need recommendation of Quran tafseer in mobile app

This is my first post here. Not sure if you guys remember, but I've said before that I want to be able to understand Quran only without relying hadists.
Thing is... I am used to use a Quran app in my mobile phone (i don't have pc or laptop) that has translation to my local language. I sometimes like to read and ponders Quran outside my home, during busy hours or just waiting in line or something. So a mobile app is really useful for me and it has a search function. Example, if I type 'women', all verses that related to that word will appear. Then I can click on it to open the full surah with its translation. It also has romanized Arabic verse where I can read it easier.
Things is... after I lurk here for a while, it seems people here doesn't have a very good opinion on Ibn Katsir and that most of it's translation is kinda out of context. And woe me, all the Quran tafseer apps in my local language use Ibn Katsir.
So, can you guys recommend me a good mobile app for Quranic verses with better tafseer? I heard Muhammad Asad is good, but I can't find it in play store. But if there are other better tafseer, I'm all ears. As long as it uses normal english language I guess? I have a hard time understanding old English or poetic English (heck, I don't know what to call it).
submitted by cherrylattes to Quraniyoon [link] [comments]


2023.01.21 08:33 rebirth1612 What If Your Side Loses The War?

An-Nisa 4:24 " And [also prohibited to you are all] married women except those your right hands possess. [This is] the decree of Allah upon you. And lawful to you are [all others] beyond these, [provided] that you seek them [in marriage] with [gifts from] your property, desiring chastity, not unlawful sexual intercourse. So for whatever you enjoy [of marriage] from them, give them their due compensation as an obligation. And there is no blame upon you for what you mutually agree to beyond the obligation. Indeed, Allah is ever Knowing and Wise. "
Sahih international from https://myislam.org/surah-an-nisa/ayat-24/
Remember what is in the bracket "[ ]" is added by the interpreter.
This is the hadist for the context.
Abu Sa’id Al Khudri said “The Apostle of Allaah(ﷺ) sent a military expedition to Awtas on the occasion of the battle of Hunain. They met their enemy and fought with them. They defeated them and took them captives. Some of the Companions of Apostle of Allaah (ﷺ) were reluctant to have relations with the female captives because of their pagan husbands. So, Allaah the exalted sent down the Qur’anic verse “And all married women (are forbidden) unto you save those (captives) whom your right hand posses.” This is to say that they are lawful for them when they complete their waiting period.
https://sunnah.com/abudawud:2155
The verse above and also the hadith are rarely or even never discussed by the scholars. I've studied Islam for a long time from a teacher, never once he discussed this. In the past it was difficult to find information like this, nowadays it is different.
Verses about war are often understood by Muslims because of the conditions of war. Like I used to be, if the context is war then I just think, that was in the old days, during the war, now it's peaceful, not in the middle of a war, so it doesn't apply. Then I closed my eyes, and walked away because it could give doubts in Islam.
But now I'm thinking, war can happen at any time, even now Russia and Ukraine are at war. If I were a Muslim, and there was a war, then I lost. Then my wife was taken, made into a slave, and raped, do I have to be willing? Isn't that a stipulation in the Qur'an?
So far I have looked at the verses related to war in the Qur'an from the winning side, but what if we are in a losing position? What if our opponents are also fellow Muslims? When ISIS came to power, most of those killed were Muslims.
But no matter where one looked at it, an order like this is hard to accept in this day and age
submitted by rebirth1612 to exmuslim [link] [comments]


2022.12.28 11:07 cherrylattes Asking for a source for a quote from a local Ulama in my country.

So, an Ulama I occasionally listen to explain about bid'ah and he stressed that not everything the Prophet Muhammad practiced was automatically recommended and not everything he didn't practice was automatically forbidden.
He gives some examples but sadly he didn't mention the source.
In one of his example explaining this issue, he quoted Ar-Razi's view of Sayyidina Ali bin Abi Talib when he was about to perform the Eid al-Fitr prayer.
"Before starting the Eid al-Fitr prayer, there are people who stand up and do sunnah prayers at that time. A friend of Sayyidina Ali bin Abi Talib asked, Is it permissible to offer sunnah prayers, like those people do? Sayyidina Ali bin Abi Talib answered, As far as I know, the Prophet Muhammad never did it. Then Sayyidina Ali bin Abi Talib was asked again, why didn't you ban it? No, I'm afraid to be part of the people/groups criticized by Allah SWT in Surah Al 'Alaq: 9-10."
Another one of his example is The Prophet had long hair, but we are not encouraged to have long hair.
My questions are: 1. Who is this Ar-Razi he quoted? Is the story from hadist? 2. I also never heard about the Prophet had a long hair. Is this from hadists as well?
Thank you in advance.
submitted by cherrylattes to progressive_islam [link] [comments]


2022.07.29 06:03 real_change30 What it means by this ?

There is no one left on the earth saying, "Allah, Allah" or "There is no god except Allah."
So that is one of many sign of The judgement day, what it means exactly ? Is it means there gonna be no Muslim left on Earth ?
Is there more hadist that deep dive into these or any Judgement day signs ?
submitted by real_change30 to islam [link] [comments]


2022.06.29 18:59 yigit4 Hadisler Uydurma Mı?

Hadislerle ilgili elimde bulunan bilgileri paylaşmak istiyorum, umarım işinize yarar.
Peygamberin ölümü 632 yılında olmasına rağmen hadis derleyeciliği dönemi 800 lü yıllardan itibaren başlıyor. Kütüb-i Sitte denilen altı kitap anlamına gelen, İslam tarihindeki en sağlam hadis kaynaklarının yazıldığı dönem bu dönemdir. Bu hadis kitaplarını yazanların yaşadığı tarihleri atayım.
1- Buhari (810–870) — 7563 Hadis derlemiştir 2- Ebu Davud (817–889) — 5274 Hadis derlemiştir 3- Müslim (821–875) — 3033 Hadis derlemiştir 4- Tirmizi (824–892) — 3604 Hadis derlemiştir 5- İbn-i Mace (824–887) — 4099 Hadis derlemiştir 6- Nesai (829–915) — 5758 Hadis derlemiştir
Anlayacağınız üzere, hiçbiri peygamberin yaşadığı zaman hayatta olmayı bırak, peygamber öldükten 180 yıl sonra hayata gelmişler.
Şimdi daha rahat anlamanız açısından bir kaç kavramı anlatacağım.
Sahabe: Muhammed'i görmüş ve dinlemiş kişilerdir. Peygamber 632 yılında öldüğüne göre. Tahminen 530-625 yılları arasinda doğmuş olanlar diyebiliriz.
Tâbiîn: Peygamberi görmemiş ama Sahabedekileri görmüş ve onlarla konuşmuş kişilerdir. Bunlarda tahmini 625-700 yılları arasında doğmuş kişiler.
Tebe-i Tabiîn:Tâbiîni müslüman olarak gören ve müslüman olarak ölen üçüncü nesli ifade eden terim. Onlarda tahmini olarak 700-800 yılları arasında doğmuşlar.
Buhari ise bu döneminde dışında 810 yılında doğmuş.
Peki, dördüncü müslüman nesil olan ve peygamberin ölümünden 178 yıl sonra doğmuş biri, nasıl oluyor da Peygamberin sözlerini ve davranışlarını anlatan, 6000 den fazla sayfası olan bir kitap çıkarabiliyor? Muhammed'in yaşadığı dönemde hayatta olanlar bunları yazıya döküp korumuş olabilir mi?
Cevap: Hayır.
1- Muhammad kendisi hadislerde net olarak söylüyor, Benimle ilgili birşey yazmayın. Benden Kuran dışında bir şey yazmış olan varsa silsin, diyor. Önemli bir konu olduğu için birden fazla hadis atacağım ki, akıllarda soru kalmasın.
(Maalesef ki hadis kaynaklarının hepsi ingilizce, her hadisin altına da hangi hadis kitabından alındığını ve numarasını yazacağım ki bulmanız kolay olsun.)
It was narrated from Abu Sa’eed al-Khudri that the Messenger of Allaah (peace and blessings of Allaah be upon him) said: “Do not write anything from me; whoever has written anything from me other than the Qur’aan, let him erase it and narrate from me, for there is nothing wrong with that.” (Narrated by Muslim, al-Zuhd wa’l-Raqaa’iq, 5326)
Abu Sa'id Khudri reported that Allah's Messenger (may peace be upon him) said: Do not take down anything from me, and he who took down anything from me except the Qur'an, he should efface that and narrate from me, for there is no harm in it and he who attributed any falsehood to me-and Hammam said: I think he also said: "deliberately"-he should in fact find his abode in the Hell-Fire.(Sahih Muslim Book 042, Hadith Number 7147)
Narrated Zayd ibn Thabit: Al-Muttalib ibn Abdullah ibn Hantab said: Zayd ibn Thabit entered upon Mu'awiyah and asked him about a tradition. He ordered a man to write it. Zayd said: The Apostle of Allah (peace be upon him) ordered us not to write any of his traditions. So he erased it.(Sunan Abu-Dawud Book 25, Hadith Number 3640)
Abu Said al-Khudri said, Ishaq ibn Isa told me that Abdul Rahman ibn Zaid told us that his father said about Ata ibn Yasar who said that Abu Hurayrah said: We were sitting down writing what we heard from the prophet. He entered the room and asked us: What are you writing? We said: We are writing what we hear from you. He said: Another book next to the book of Allah? We said: It is what we hear from you. He said: Then write the book of Allah, uphold the book of Allah, no other books but the book of Allah, uphold the book of Allah. Abu Hurayrah said: So we collected all that we wrote and burnt it. Then we asked the prophet: Can we talk about you? He said: Yes you can and feel no shame of it, and whoever lies about me deliberately his seat in hell will be secured. Abu Hurayrah said: Can we talk about Bani Israel? He said: Yes you can and feel no shame of it...(Musnad Ahmad, Hadith Number 10611)
Daha fazla hadise gerek yok, direk olarak kurandan ayet vereyim.
Ankebut 51- Sana indirdiğimiz ve onlara okunmakta olan kitap, kendilerine yetmedi mi?
En'am 114- Allah, size Kitab'ı (Kur'ân'ı) açıklanmış olarak indirdiği halde, ondan başka bir hakem mi arayayım?
Kuran yeterli değil diyip ondan başka kitap arayanlar, hadis kitaplarına göre hareket edenler, üstteki iki ayeti de yalanlamış oluyorlar. Kur'an'a göre en kötü azabı kendileri görecektir.
En'am 157: Allah'ın âyetlerini yalanlayıp, onlardan yüz çevirenden daha zalim kim olabilir? Âyetlerimizden yüz çevirenleri, yüz çevirmeleri sebebiyle azabın en kötüsüyle cezalandıracağız.
2- Peygamber öldükten sonra da, bir çok islam tarihi kitapına göre hadis yazılması uygun görülmemiştir.
a-) İlk olarak Ebubekir biriktirdiği 500 hadisi yaktığı söyleniyor.
Hz. Ebû Bekir, topladığı hadisleri yakması üzerine bunun sebebini soran Hz. Aişe’ye, “Bunlar yanımda olduğu halde ölmekten korktum. Çünkü bunların içinde yanlış olan hadisler olabilir” şeklinde cevap vermiştir. (Zehebî, 1998: I, 10-11)
as reported by Aisha bint Abu Bakr: "My father collected the Hadith of the Prophet (s), and they were five-hundred in number. He spent the night being undecided [about them]. I said that he was undecided because of a complaint or something that had reached him. In the morning he said: "Oh my daughter! Bring me all the Hadiths that are with you". I gave them to him and he burnt them..."(Kanz Ul Ummal, Vol 5, pg 237)
Abu Bakr once said: "If you require me to implement the Sunnah of your Prophet, I cannot withstand it."(Musnad Ahmad Ibn Hanbal, Vol 1, pg 4, and also in Kanz ul Ummal, Vol 3, pg 126)
b-) Ömer'in halifelik döneminde de hadisleri yasakladığı dair İbn Manzur “A brief history of Damascus” kitabinda, İbn kesir'in "Beginning and End” kitabinda ve Zehebi the "memorial of the hadith masters” kitabinda Ömer'in hadislerden konuşulmasını yasakladığı, Kurandan konuşulmasını istediğini yazmışlardır.
Zehebi, Ömer'in hadislerden bahseden 3 kişiyi hapsettiğini ve bu üç kişinin Ömer ölene kadar hapiste kaldığını yazıyor. Bu üç kişinin isimleri Abdullah bin Mesud, Abu Darda,Abu Massoud Al Ansari.
Hz. Ömer döneminde hadislerin sıhhat probleminin olduğu aşağıdaki haberden anlaşılmaktadır. O, hadisleri yazmak için sahâbe ile istişare etmiş, çoğu onun bu düşüncesini olumlu görmüş olmasına rağmen, istiharede bulunmuş ve bir ay geçtikten sonra bu niyetinden vazgeçmiştir. (İbn Sa’d, 1990: III, 1; Hatîb el-Bağdâdî, 50; İbn Abdilber, I, 274)
Ayrıca çok hadis rivayetine karşı uyarılarda bulunan Hz. Ömer, Irak’a gitmek için hazırlanan Karaza b. Ka’b’a (ö. 40/661), “Gittiğin yerde hadis rivayet edip de halkı Kur’an-ı Kerim okumaktan alıkoymayasın” diyerek hadis rivayetinden sakındırmıştır. (Zehebî, I, 6.)
c-) Altta müslüman kaynaklarda sıkça geçen ama kaynağını bulamadığım bir hadise yorum yapmak istiyorun.
Ebu Hureyre’nin - hadis ilminde oldukça meşhur olan - bu konudaki sözleri şöyledir: “Abdullah b. Amr’ın dışında Rasulullah (sas)’in ashabından hiçbiri benden daha fazla hadis bilmez. Çünkü o hadisleri yazar, ben ise yazmazdım.
Burada İslam tarihinde en çok hadis bulunduran iki kisinin hureyre ve Abdullah b. Amr olduğu söyleniyor. Hureyre bin 5374 adet hadis rivayet ettiği yazar ki, Hureyre üstteki hadiste, hadisleri yazmadığını hafızasında tuttuğunu belirtiyor. Sizce hadisleri yazmayan biri nasıl olur da 5374 hadisi aklında tutabilir? Hureyra aynı zamanda hicretten 7 yıl sonra yemenden gelmiş ve İslam'a geçmiştir. Peygamberin yanında 2 yıldan az kalmış biri en fazla hadis sayısına sahip. Ayşe, Hureyra ya Muhammad hakkında yalan bilgiler dağıttığını söylüyordu, Ömer ise kendisinin muhammad konusunda konuşmasını yasaklamıştır. Tabi Ömer öldükten sonra Hureyra devam etmiş.
Abdullah bin Amr ise Hureyra tarafından en çok hadis yazan kişi olduğu söylesense de, kutubi sitte de çok az sayıda hadis rivayet etmiştir. Peygamber öldükten sonra halifelerin baskısından ötürü Mısır'a taşınmıştır. Çünkü halifeler kuran dışında bir şey konuşulmasını istemiyorlardı. Mısır'a taşındıktan sonra orada hadislerle bir ilişkisi kalmamış.
Sahabeden muksirûn olarak adlandırılan 700 den fazla hadis rivayet eden kişileri ve bu kişilerin İslam tarihinin en güvenilir kitabinda kaç hadisi olduğunu paylaşacağım.
Ebu Hureyre 5374 hadis, 93 hadis Buhari de Abdullah b. Ömer 2630 hadis, 81 hadis Buhari de Aişe 2510 hadis, 54 hadis Buhari de Enes. B Mâlik 2286 hadis, 83 hadis Buhari de Abdullah b. Abbas 1660 hadis, 28 hadis Buhari de Cabir b. Abdullah 1540 hadis, 26 hadis Buhari de Ebu Said El-Hudri 1170 hadis, 26 hadis Buhari de Abdullah bin Amr. 700 hadis (Buharide kaç hadisi olduğu ile ilgili bir bilgi bulamadım)
Gördüğünüz gibi Sahabeden peygamber döneminde yaşamış muksirûnlerden sadece 400 civarı hadis en güvenilir hadis kitabı olan buharide geçmiştir. Buharide ise 7563 tane hadis olduğunu unutmayalım.
d-) Mâlik, “Hadis yazan sahâbiler ezberlemek amacıyla yazıyorlardı, ezberleyince de imha ediyorlardı” (İbn Abdilber, I, 274.)demiştir.
Peygamber’den (s.a.v.) nakledilen her söze, gözlerini dört açarak kulak verdiklerini, ancak insanların her duyduklarını nakletmeye başladıklarında sadece tanıdıklarından aldıklarını söylemiştir.(Müslim, I, 12-13.)
Hicrî 68 yılında vefat eden İbn Abbâs, ömrünün sonlarına doğru insanların her önüne geleni rivâyet etmesi sebebiyle hadis rivayetini terk etmiş olması, problemin ciddiyetini göstermektedir. Cabir b. Abdillah (ö. 77/694),
3-) Peygamber kendisi hadislerde net olarak, kuran dışında benden birşey yazmayın, diyor. Aynı şekilde Peygamber öldükten sonra da halifeler Muhammad'in sözlerinin paylaşılmasını yasaklıyor ki, kuran dışında baska bir kitap olmasın. Buna rağmen nasıl oluyor da peygamberin ölümünden 212 yıl sonra kendisinin sözleri ve davranışlarına ait 7563 hadisli bir kitap çıkarılabiliyor?
Olayın absürdlüğünü anlamanız açısından buhari ile ilgili bir kaç bilgi vereyim.
On beş yaşına girmeden 70.000 hadis-i şerifi ezberledi.
İmam Buhâri'nin " 100 bin sahih , 200 bin gayr - i sahih hadis ezberimdedir . Câmi'u's - Sahih'i yaklaşık 600 bin hadis içinden seçtim " dediğini Ahmed b. Adiyy, Muhammed b. Hamraveyh'den nakleder.
Elinde 600.000 adet hadis olduğunu ve bunların 300.000inin ezberinde olduğunu söylüyor. Bazı kaynaklarda 600.000 hadisin ezberinde olduğu söyleniyor.
Her bir hadisi (veya babı) yazmadan önce mutlaka boy abdesti alarak iki rek‘at namaz kıldığını söylemiştir.(Diyanet İslam tarihi Ansiklopedisi)
4-) Peki, Buhari nin yazdığı hadis kitabı olduğu gibi orijinal kopyası değiştirilmemiş bir şekilde elimize ulaşabildi mi?
Cevap: Hayır. Buhari'nin orijinal kopyası elimizde yok. Buhari'nin öğrencisi olan ve Buhari nin Al-Firabrî’nin de kitabı nın orijinal kopyası elimizde bulunmuyor.
Rashīd Aylāl makes it his central argument, but then also claims that there are barely any manuscripts for any of the early books dating within the first 300 years of Islam.
İslam'ın ilk 300 senesinden kalan neredeyse hiçbir nüsha yok, diye geçiyor
Daha da ileri gideyim. 1224 yılında doğmuş Yūnīnī Buhari'nin hadislerini toplamaya başlıyor. Bunun için 5 farklı kişinin buharinin kopyası olduğu düşünülen kitabını alıp bunları birleştiriyor. Tabiki kitapların birbirinden farklı tarafları var. Kendisine göre sistem geliştirip ona göre bazı hadisleri alıp bazılarını eliyor. 5 kişinin ismi
1) A copy of the transmission of Abū al-Waqt 2) A copy of the transmission of Abū Dharr al-Harawī 3) A copy of the transmission of al-Aṣīlī 4) A copy of the transmission of Ibn ‘Asākir 5) A copy of the transmission of Abū Sa’d al-Sam’ānī
Ama Yūnīnī'ninde orijinal kopyası da elimizde yok. Açıkçası bu böyle gidiyor. Daha irdelemeye gerek yok.(Gün boyu kaynak araştırması yapmaktan ve tekrar tekrar benzeri bilgileri okumaktan sıkıldım)
SON OLARAK BİR KAÇ HADİS İLE BİTİRECEĞİM.
1-Kim sabah 7 acve hurması yerse geceye kadar ona zehir ve sihir tesir etmez." (Buhârî, Et’ıme 43, Tıb 52, 56; Müslim, Eşribe 155)
2-Hac veya umre veya Allah yolunda cihat maksatları dışında gemiye binme. Zira denizin altında ateş, ateşin altında da deniz vardır'' (Ebu Davud, Cihad 90)
3-Ureyne ve Ukeyle kabilelerinden bir grup Medine’ye gelerek Müslüman oldular. Medine’nin havası onlara dokununca Peygamber onlara deve idrarını içmelerini öğütledi. '' (Buhari Tıp5/1, Hanbel, 3/107,163)
4- Dinini değiştireni öldürün.’’ (Buhârî, Cihâd, 149)
5- Sıcaklığın şiddeti, cehennemin nefes almasından ileri gelir.'' Buharî, Mevakît, 9; Müslim, Mesacid, 185, 186, 187)
6- Cehennemde en şiddetli azaba uğratılacak kişiler ressamlardır. ’’ (Buhari, Tesavir, 89)
7- Her kim kertenkeleyi ilk vuruşta öldürürse ona şu ve şu kadar sevap vardır. Ve her kim onu ikinci vuruşta öldürürse, birinciden az olmamak üzere ona şu ve şu kadar sevap vardır. Ve her kim onu üçüncü vuruşta öldürürse, ona da ikinciden az olmamak üzere şu ve şu kadar sevap vardır”(Müslim, Selam 147 (2240); Ebu Davud, Edeb 175, (5263, 5264); Tirmizî, Ahkâm 1, (1482). Bazı Tirmizî tertibinde Sayd bölümünde 13. babta.)
8-Dünya öküz ve balığın üzerindedir.
9- Aişe (r.a)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v), Aişe ile altı yaşında iken nikahlandı, dokuz yaşında da gerdeğe girdi. (Buhârî, Nikah: 39; Müslim, Nikah: 10)
10- Allah ahirette Peygamberlere kimliğini kanıtlamak için bacağını açıp baldırını gösterir.’’ Müslim, İman 302; Buhari, 97/24,10/29; Hanbel, III/1
Belki de bir dahakine Kur'an'ın değiştirildiğine dair geniş bir yazı yazarım. Daha önce yorumda bulunmuştum ama aklımda çok daha geniş kaynaklı bir yazı yazma fikri var.
Kaynakları yorum olarak atacağım.
submitted by yigit4 to AteistTurk [link] [comments]


2021.12.03 10:20 mewas-ayman Moscow's participation in the settlement of the Yemeni conflict will give a new impetus to the stabilization of the situation

Moscow's participation in the settlement of the Yemeni conflict will give a new impetus to the stabilization of the situation

https://preview.redd.it/3rvmf43bpa381.jpg?width=1080&format=pjpg&auto=webp&s=0e3e2a6c8a275870a7ee2098ef8f291b809c0db6
On the fronts of the Yemeni war, in recent months, there have been many turning points that have finally brought to naught the attempts of the UN-recognized government of President Abd-Rabbu Mansur Hadi and his allies from the Saudi Arabia-led coalition of Arab states to achieve a military victory over the Houthis. In November, Ansar Allah forces launched an operation to regain control of the city of Hodeidah, the only major port in northern Yemen, through which communication with the outside world was carried out in the most densely populated areas of the country controlled by the Houthis, including the capital Sana’a. To date, the Houthis have been able to achieve significant success, having regained their positions in many areas adjacent to the port. Attempts by detachments of Hadi’s supporters (Hadists) to launch a counteroffensive encounter retaliatory attacks from the Ansar Allah fighters, and battles for the city continue. Even greater successes were accompanied by the Houthis in the east of the country in the region of Marib and on the southern front in the province of Shabwa. Thus, after the start of the military intervention of Saudi Arabia and its allies in Yemen in 2015, the initiative finally passed to the Houthis. Air and other support from the KSA is not enough to turn the tide. At the same time, a misunderstanding between Saudi Arabia and the United Arab Emirates became an important factor that allowed the Ansar Allah movement to take action. The latter withdrew their troops from Yemen, and the armed formations of the Southern Transitional Council, supported by Abu Dhabi, from time to time engage in a fight with the Hadi forces, while often refusing to fight the Houthis. Saudi Arabia itself has long said goodbye to the hope of ending the military campaign in Yemen in its favor, and now the main thing for it is to get out of this adventure, saving face. Obviously, the conflict in Yemen has reached an impasse, and the opposing sides are showing interest in Russian participation, primarily as a mediator. Moscow really has a chance to play the role of a mediator between the conflicting parties, supporting the initiatives of regional players — Kuwait, Qatar and Oman. The Kremlin was able to maintain relations with the Houthis, despite the fact that after the murder in December 2017 of ex-President Ali Abdullah Saleh, its own ally, with whom the Russian side has developed a high level of trust, Russia’s ties with Ansar Allah have somewhat weakened. And the Russian diplomatic mission left the Yemeni capital, controlled by the Houthis, under the pretext of security. Nevertheless, contacts between Ansar Allah and Moscow still remain. Russia was also able to establish interaction with the Southern Transitional Council, whose leaders visited the Russian capital. The only player with whom Russia has not yet established a permanent dialogue is the Al-Islah movement (the Yemeni wing of the Muslim Brotherhood), on which President Hadi relies. Nevertheless, the positions of Al-Islah and Hadis do not always coincide, and Al-Islah may turn out to be much more susceptible to compromise solutions. Therefore, Moscow could facilitate the negotiation process, for example, by organizing informal meetings on its own venues between representatives of the Houthis, the Southern Transitional Council and Al-Islah. Moreover, the Russian side is still interested in creating its own military bases in Yemen. Earlier, ex-President Saleh, before his death, indicated to Moscow that he was ready to support the Russian military presence in the country. Taking into account the fact that the situation around the Russian base in Port Sudan has not been fully clarified and the final decision on the Sudanese side has not been announced, the Kremlin is considering Yemen as an alternative location for its naval base in the Red Sea and Indian Ocean.
submitted by mewas-ayman to worldwideissues [link] [comments]


2021.11.08 10:18 LeGratqi Kıyamet Peygamber döneminde mi kopacak?

https://sunnah.com/bukhari/3/58 Peygamber dedi ki: "Bu gecenin (öneminin) farkında mısınız?" Bu geceden yüz yıl geçtikten sonra yeryüzünde bulunan hiç kimse yaşamayacak. "
https://sunnah.com/muslim/44/314 Sahabe kıyameti sordu, peygamber dedi ki: "Yeryüzünde yaratılmış varlıklar arasında (bu yüzyılda hayatta kalacak olan) hiç kimse olmayacaktı"
https://sunnah.com/bukhari:601 Bütün sahabeler kıyameti soruyorlardı ve peygamber kıyamet ile ilgili cevap veriyordu, bütün sahabeler, son saatin bir asırdan daha kısa bir süre sonra kurulacağını anladılar.
Verilen bu üç hadis aynı hadistir. Son verdiği hadisten nasıl o manayı çıkarttı anlamış değilim. Verilen son Hadiste zaten Hadisin 100 yıl içinde tüm sahabilerin öleceğini söylüyor deniliyor. Yani yanlış anlaşılmayı düzeltiyor.
https://sunnah.com/bukhari/78/193 Peygamber "Bu uzun yaşarsa, yaşlanmadan kıyamet kopacak.” dedi.
https://sunnah.com/muslim/54/172 Araplar peygamberin yanına gelerek kıyameti sordular. Aralarından en küçüğüne baktı ve şöyle dedi: "Yaşasaydı da çok yaşlanmadan kıyameti görürdü.”
Hadiste Arapların kıyametinden bahsediliyor. Yani onların ölümünden. Burada mecaz kullanılıyor. Bunun delili de şu hadistir: “If he lives he would not grow very old that he would find your Last Hour coming to you (he would see you dying).” [https://sunnah.com/muslim:2952 ]
Hadiste ‘sizin son saatiniz’ deniliyor yani ölümden bahsediyor.
Yine Buhârî bu hadisi ‘ölüm sersemliği’ babına koymuştur. [https://sunnah.com/bukhari:6511 ] ki kendisi ölümden bahsettiğini söylemektedir.
https://sunnah.com/bukhari/16/18 Peygamber Güneş tutulması gördüğünde bunun Kıyamet olduğunu düşündü!
Peygamber kıyametin ne zaman kopacağı hakkında fikri yoktu bu yüzden korkuyordu bu gayet normal. Kıyamet saatini ancak Allah bilir.
https://sunnah.com/bukhari:3346 Yecüc ve Mecüc'ün engeli delinmiş.
Delinmiş olması normal. Kıyamet yaklaştığı için yavaş yavaş deliniyor. En sonda kırılacak. Bu kıyametin Peygamber zamanında kopacağı anlamına gelmez.
https://sunnah.com/bukhari/34/169 Peygamber dedi ki: "Meryem oğlu (İsa) kısa süre içinde aranıza inecek"
https://sunnah.com/bukhari/81/93 Peygamber kıyamete yakın bir zamanda geldiğini söyledi.
İbn Ebî Şeybe, Abd b. Humeyd, Zühd Abdullah b. Ahmed, İbn Cerîr, İbn Merdûye ve Ebû Nuaym, Ebû Abdurrahman es-Sülemî'den bildirir: Huzeyfe b. el-Yemân Medine'de bize bir hutbe verdi ve Allah'a hamdü sena ettikten sonra şöyle dedi: "Kıyamet yaklaştı ve Ay yarıldı"' Bilmiş olun ki kıyamet yaklaştı. Bilmiş olun ki Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) zamanında Ay yarıldı. Bilmiş olun ki dünya ayrılık ilan etmektedir. Bilmiş olun ki bugün hazırlık, yarın yarış günüdür." Suyuti
Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) iki parmağını (şehâdet parmağı ile orta parmağını) uzatıp işaret ederek: "Kıyâmet günü ile ben şu ikisi gibi ba's olundum" buyurdu, demiştir. Taberi Buhari
Peygamber her bir şey için bir nişan, bir alamet söylemiştir.
Bir kez kıyamet gününden sordular. Hazret-i peygamber mübarek iki parmağını yani şahadet parmağı ile orta parmağını, biribirinin üstüne koyup ona işaret edip şöyle buyurdu:
• ⁠Benimle Kıyamet aralığı iki parmağımın aralığından fazla kalmamıştır. Taberi C1 S47
Evrenin yaşı 13 milyar yıldır. 13 milyar yıl için evet 1500 yıl küçük nir süredir.
https://sunnah.com/bukhari/92/63 Peygamber “Kıyamette Daus Kabilesi hala Yemen'de bir tapınak etrafında dönüyor olacak” dedi. (artık o kabile ve tapınağı bile yok)
Hadis çarpıtılmış. Hadiste kadınlar belirtilen şeyi yapmadıkça kıyamet kopmaz diyor. Kıyamet anında böyle olacak denilmiyor.
https://sunnah.com/bukhari/56/262 Deccal bile Peygamber zamanında ortaya çıkmış, peygamber İbn Saiyad'ın Deccal olduğundan şüpheleniyordu, bu yüzden peygamber onu gözetliyordu!
https://sunnah.com/bukhari/56/261 Peygamber İbn Saiyad'ı test etmeye çalıştı, bir süre düşündü ve İbn Saiyad'dan zihnindeki sırrı okumasını istedi, çünkü sadece Deccal zihinleri okuyabilirdi, ancak İbn Saiyad onu kötü bir sözle taciz etti ve Ömer, kafasını kesmekle tehdit etti.
Dediğim gibi Peygamber bilmiyordu kıyamet saatini ve korkması normal.
"Yakın olan (kıyâmet günü) yaklaştıkça yaklaştı" (en-Necm, 53/57) âyeti gibidir. O halde o geçmiş olan zamana nisbetle oldukça yakın demektir. Çünkü Katade'nin, Enes'ten rivâyet ettiğine göre dünya ömrünün büyük bir bölümü geçmiş bulunmaktadır. Bu rivâyete göre Enes (radıyallahü anh) şöyle demiştir: Rasûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem) güneşin batmak üzere olduğu sırada bir hutbe irad elti ve şöyle buyurdu: "Sizin dünyanızdan (üzerinden) geçen zamana oranla geriye kalan bolümü, ancak bu günden geçen süreye göre geriye kalan gibidir." O sırada biz güneşin ancak çok az bir bölümünü görebiliyorduk. Deylemi, Firdevs, V, 361; Ebû Abdullah el-Makclisi, el-Ehadisu'l-Mahtara, Vtl, 121; Taberi, Tarih, I, 16. Kurtubi
"Bir gün biz, ikindiden sonra, güneş dağların başına yaklaştığı bir sırada Resûlüllah’ın yanında oturuyorduk. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: "Geçmiş ümmetlerin ömürlerine nisbetle sizlerin ömürleri bu günün geçmiş bölümüne nisbetle geriye kalanı kadardır. Ahmed b. Hanbel Müsned, C.2,S.116 Taberi
Ve yine bir hadiste Hazret-i Risalet ş öyle b uyurmuştur:
• ⁠"Birgün Cebrail benim katıma geldi. Elinde bir ayna ve aynanın ortasında kara bir nokta gördüm. Cebrfüle: • ⁠"Ey benim kardeşim! Ey dostum! Bu ayna nedir? .. " diye sor dum. O da: • ⁠"Cuma günüdür!" dedi. Yine: • ⁠"Ya bu kara nokta nedir?" diye sordum. O da: • ⁠"Kıyamet günüdür!" dedi. Ben: • ⁠"Yani kıyamet Cuma günü mü olacaktır?" dedim. Cebrail: • ⁠"Evet ey Allah'ın Resulü! Dedi. Bundan sonra da peygamber (a.s.) her Cuma günü gelince kıyamet kopmasını beklerdi. Haberde de gelmiştir ki, Peygamber birgün ashabı ile oturmuştu. Güneş sararmış ve akşam yaklaşmıştı. Resuli Ekrem: • ⁠Bu günde kaç saat geçmiştir? Diye sordu. Hem geriye ne kadar vakit kalmıştır? Diye sordu. Ashab: • ⁠Ya Resulallah, günün çoğu geçmiştir! Azı kalmıştır! Dediler. Peygamber: • ⁠Sizin ömrünüz geçen ümmetlerin ömrüne göre bu günün geri kalan vakti gibidir! Diye buyurdu.Taneri C1 S47
Dediğim gibi insanın ömrüne göre 1500 yıl çok azdır. Güneş tam batacakken yani birkaç dakika kala Peygamber bunu söylediyse kalan küçük kısmın 1500 olması doğal.
Bakın Taberide Güneş’in bir kısmı gözükmezken tam batacağı zaman Peygamberin yukardaki şeyi söylediği naklediliyor. [Taberi, Tarihi, c. 1, s. 11]
Güneş’in bir parçası gözüktüğü vakitten batmasına kadar olan vakit yaklaşık 10 dakikadır. İnsanlığın ömrü kesin değildir ama 150 bin yıl olduğunu düşünebiliriz nitekim Mitokondrial Havva ve Adem o zamanlar yaşamış. 150 bin bir gündüz zamanıysa yani 150 bini yaklaşık 12 saate sığdırırsak, her dakika yaklaşık 200 sene eder. Güneş’in batmasına 10 dakika varsa 10 çarpı 200 = 2000 yapar. Yani Kıyamet Peygamber zamanında kopacak değildi. Verdiğim sayılar 1000 arası farkeden yani 1000-2000 yıl arasında falandır nitekim güneşin batmasına tam olarak ne kadar kaldığını bilmiyoruz ve gündüzün ne kadar sürdüğünü bilmiyoruz.
Ka'b ile Vehb de şöyle demişlerdir: Dünya(nın ömrü) altıbin yıldır. Vehb dedi ki: Bunun beşbinaltıyüz yılı geçmiş bulunmaktadır. Bunu da en-Nehhâs zikretmektedir. Kurtubi
Hak Teala bizim dünyamıza 70.000 yıl ömür takdir etmiştir. Her yedi bin yılda bir cins kavim gelmektedir. Çünkü bu yedi göğün her birine bir yıldız hükmeyler. Her birinin 1000 yıl hükmü vardır. Taberi C1 S34
Bu tür hadisler uydurmadır yani daha doğrusu israiliyattır bu yüzden kaynak ifade ermez. İbn Kesir Dünyanın kalan ömrü ve kıyamete kadar kalan zamanı anlatan tüm rivayetlerin uydurma olduğunu söylüyor. [An-Nihâyah, cité par Yûsuf Al-Wâbil, Ashrât us-sâ'ah, s. 64. Yine başka Alim için Bknz: Al-Sakhaawi, al-Maqaasid al-Hasanah, s. 444.]
Ki Taberinin kendisi bu hadislerin çok sağlam olmadığına delalet ediyor ve en doğru Hadisin Güneş batımını anlatan hadis olduğunu söylüyor. [Taberi, Tarihi, 1, s. 10.]
“Similarly, none knows how many years have gone by for human beings in the past except for Allah it Scholars have repudiated narrations found in the writings of the People of the Book which specify that period — with a number that is in the hundreds of thousands. (Christian and Jewish religious) scholars are worthy of such mistakes. In another narration it is related that, "The world is one week from the weeks of the Hereafter (scholars have differed in their understanding of this narration; because a day in the Hereafter is 1000 years of this world, week is understood to mean 7000 years)." However, the chain of this narration is weak; similarly all narrations that specify the exact time of the Day of Resurrection are weak, with chains that are not acceptable.” [İbn Kesir, book of the and, s. 34]
Bu yedi gezegenin (Seyyarenin) hükmü tamamlanınca bir kavim daha yaratılırdı. Son devirde Adem (a.s.) gelmiştir. O da sona erince başka kavim kalmaz bunlar fani (Yok) olduktan sonra haşır ve neşir (Kabirlerden toplanma) zahir olur ve Allah'ın ne Arş 'a ihtiyacı vardır, ne Kürsi'ye ve ne hiçbir yaratığa! Bütün yaratıklar ona muhtaçtır. Allah, kamudan müstağni kimseye muhtaç olmayıcıdır. Taberi C1 S34
Buradan kıyametin Peygamber zamanında kopacağına delil yoktur
Yine bir gün Hazret-i peygamberin katına bir çöl köylüsü arap geldi. Bu kişi:
• ⁠Ey Allah'ın Resulü! Dedi. Gece rüyamda bir ulu sahra gördüm. Yeşil çimenler fışkırmıştı. O sahranın ortasına bir minber kurulmuştu. O minberin de yedi ayak basamağı vardı. Orada seni gördüm ey Allah'ın resulü! En aşağı merdivenin basamağında oturuyordun! Peygamberimiz o çöl köylüsü Arab'a: • ⁠O yedi basamak merdivene 7000 yıldır. Ben en sondaki bin yılda gelmişimdir bu, kıyametin yakın olduğuna işarettir! diye buyurdu. Yahudi bilginleri de: • ⁠Doğrudur, ya Muhammed. Biz de Tevrat'ta böyle bulduk! dediler. Taberi C1 S48
Bu tür Hadislerin israiliyat olduğunu belirttim hem buradan böyle bir hüküm çıkartamayız. En az 1000 yıl kalmış Kıyamete. Peygamber zamanında kopacak değil.
Peygamber 10. yy’da hala insanların var olacağını söylüyor: Imrân b. Husayn (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v.)’den şöyle buyurduğunu işittim: “En hayırlı insanların bulunduğu asır benim bulunduğum asırdır sonra onlardan sonra gelenler, sonra yine onlardan sonra gelenlerdir. Bunların ardından çok yiyip içmeden dolayı etlenip yağlanıp şişmanlayarak semiren ve semirmeyi seven ve şâhidlik istenmeden şâhidlik yapan bir toplum gelecektir.” (Müslim, Fedail-üs Sahabe: 52, Tirmiz’i Fiten 45, 2221)
Bakın Peygamberin asrı 7. Yy, sonradan sonraki 8., ondan sonraki 9., ve bir daha sonraki 10. yy.
Kıyamet alametleri ne olacak? Sayısızca kıyamet alameti bu zaman tesir etmektedir. Bunlar Peygamber döneminde olmuyor.
Hz. Peygamber, “Nübüvvet içinizde Allah’ın dilediği kadar devam eder, sonra dilediği zaman onu ortadan kaldırır. Sonra, nübüvvet sisteminde bir hilafet olacaktır. Bu da Allah’ın dilediği kadar devam eder, ardından Allah onu da dilediği zaman ortadan kaldırır. Sonra bir saltanat olur. O da Allah’ın dilediği kadar devam eder, sonra Allah dilediğinde onu ortadan kaldırır. Daha sonra zalim yönetimler başa gelir. O da Allah’ın dilediği kadar devam eder, ardından Allah dilediği zaman onu ortadan kaldırır. Sonra, nübüvvet sisteminde bir hilafet olur.” buyurdu ve sonra sustu. [Ahmed b. Hanbel, 4/273.]
Peygamber bu kadar olay sayıyor. Bu olaylar nasıl hepsi Peygamber zamanında olsun ki gerçekte de hepsi o zaman olmamıştır.
Hem İslam tarihi uyduruldu, Hadisler 250 sene sonra yazıldı diyen insnalar niye bçyle hadisler uydursunlar? Niye Peygamber zamanında kıyamet kopacak desinler? Eee kopmadı yani nasıl öyle bir şey uydursunlar?
Yine sağlam bir rivayette şöyle buyruluyor: “Allah bu ümmeti yarım günden âciz bırakmaz.” (Ebu Davud, Melahim 18; Müsned, IV/193)
Yarım günden kasıt 1000 yılın yarın günüdür yani 500 yıldır. Yani en az 500 yıl geçecek kıyametten önce.
Yine başka hadis şöyle buyurulmaktadır: “Benim ümmetimin ömrü 1.500 seneyi pek geçmeyecek.” [bk. el-Havi li'l-Fetavi, Suyuti, 2/248; Ruhul Beyan, Bursevi, (Arapça) 4/262, Ahmed bin Hanbel, İlel, s, 89]
Yani Peygamber kıyamet zamanı hakkında hemen kopacak diye düşünmüyor. Bazı hadislerde en az 1000 yıl geçecek kıyamet kopmadan deniliyor yani 1000-1500 yıl arasında kıyamet olmuş oluyor.
Bakın dünyanın ömrü ile alakalı ve kıyamet zamanını veren herhangi bir hadis tamamen boştur. Hepsi birbirleriyle çekişmektedir. Bir hadis dünyanın ömrü 7 bin yıl der diğeri 70 bin başkası 6 bin, diğeri Kıyamete 440 yıldı kaldı der, diğeri en az 1000 ve en fazla 1500. Başkası 700 yıl kaldı der falan filan. Yani bu tür hadisler delil değildir.
Dünyanın ömrü hakkında veya kıyamet zamanı hakkında hadis direkt Kur’an’ın onlarca Ayeti ile çelişir. Kıyamet saatini ANCAK Allah bilir.
submitted by LeGratqi to MuslumanTurk [link] [comments]


2021.10.22 19:38 Red_I_Found_You İslam’ın Köpeklere Bakış Açısı

“I heard the Messenger of Allah (ﷺ) raising his voice and commanding that dogs be killed, and dogs were killed, except for hunting dogs or dogs kept for herding livestock.”
Peygamber tüm köpeklerin öldürülmesini emretmiş, av ve sürüyü gütme gibi işleri olan köpekler hariç. Merhameti görüyor musunuz? İstisna bile yapmış.
Ama hikaye bu kadar değil, sonra “cımbızcı” demesinler diye devamını da anlatayım.
"I was one of those who held up the branches from the tree away from the face of the Messenger of Allah (ﷺ) while he was delivering the Khutbah saying: 'If it were not that dogs were a nation among nations, then I would order that they be killed. So kill every one among them that is all black. There is one inhabiting a home in which they keep a dog but their deeds are decreased by one Qirat every day - except for a hunting dog, or a farm dog, or a sheep dog.'"
“Eğer köpekler ümmetlerden bir ümmet olmasaydı onların öldürülmesini emrederdim, o zaman aralarından tamamen siyah olanları öldürün. Eğer bir evde bir köpek varsa her gün sevapları bir kırat (bazı diğer hadislere göre iki) eksilir.”
Şimdi garip bir durumdayız, bir hadiste sadece siyahları öldürün derken başka hadiste hepsini diyor. Ama bu bir çelişki değil, diğer hadisler olayı açıklıyor:
“The Prophet of Allah (ﷺ) ordered to kill dogs, and we were even killing a dog which a woman brought with her from the desert. Afterwards he forbade to kill them, saying: Confine yourselves to the type which is black.”
Bu hadise göre ilk önce tüm köpeklerin öldürülmesini emrediyor, hatta bir kadının çölden kendisiyle beraber getirdiği bir taneyi bile (bu noktaya geri döneceğim). Yani ilk önce bölgedeki bulabildikleri tüm köpekleri öldürüyorlar, sonra peygamber bu emri geri çekip sadece siyahlar için geçerli bir emir yapıyor bunu.
Şimdi, bunu Allah’ın merhametli peygamberinin yapmış olması mümkün değil. O zaman ne yapacağız? Müslümanların genel cevabı “Kuduzlar için geçerlidir.” demek. Kanıt olarak da şu hadisi sunarlar:
“Ibn ‘Umar said The Prophet (ﷺ) was asked as to which of the creatures could be killed by a pilgrim in the sacred state. He said there are five creatures which it is not a sin for anyone to kill, outside or inside the sacred area. The Scorpion, the Crow, the Rat, the Kite and the biting Dog.”
“Kutsal durumdayken (hadisin diğer versiyonları ve hadisin devamı ile birleştirilince “ibadethane, kutsal mekan” gibi bir anlam çıkıyor) öldürülmesi günah olmayan beş yaratık vardır: Akrep, karga, fare, çaylak ve ısıran (başka versiyonlarda “vahşi, kuduz, saldırgan” gibi terimler kullanılıyor) köpek.”
Ve bu hadisin bir şeyi kanıtlamadığı oldukça açık. Hadis açıkça “kutsal mekanda” bile öldürülebilen hayvanlardan bahsediyor. Bunlar öldürebileceğimiz tek hayvanlar değil, sadece kutsal mekandayken bile öldürebileceğimizler. Hatta bu hayvanlar dışında öldürülmesi emredilen hayvanlar bile var:
“The Prophet (ﷺ) said: If anyone kills a gecko with the first blow, such and such number of good deeds will be recorded for him, if he kills it with the second blow, such and such number of good deeds will be recorded for him less than the former; and if he kills it with the third blow, such and such number of good deeds will be recorded for him, less than the former.”
“Bir kişi bir gekoyu (kertenkele gibi bir hayvan) ilk vuruşta öldürürse falan filan sevap ona yazılır, eğer iki vuruşta öldürürse falan filan kadar sevap ona yazılır, eğer üç vuruşta öldürürse öncekine göre daha az olacak şekilde falan filan sevap kazanır (sanırım başka bir versiyonunda bu falan filan miktarı yüzdü).
Allah’ın gekoları sadece bir vuruşta öldürmemizi emrederek ne kadar merhametli olduğunu bir defa daha kanıtladığı gerçeğini bir kenara bırakırsak…
Geko bize Müslümanların sunduğu hadisin hiçbir yerinde geçmiyor. Ama açıkça geko öldürülmesi (izin verilmeyi bırak) sevap olarak geçiyor. Yani Müslümanların bu hadisi atması bir şey kanıtlamıyor.
Aksine, bize fayda sağlıyor. Bu hadise göre peygamber istediğinde açıkça “ısıran köpekler” diyor. Ama nedense diğer hadislerde “ısıran” ya da “saldırgan” lafından eser yok. Unutmuş galiba demeyi.
Bu hadise aynı site içinde zayıf diyen yerler de var. Bu hadis zayıftır ya da değildir gibi bir iddiada bulunmuyorum. Sadece insanlar bu hadisin tartışmasız kesin sahih bir hadis olduğu yanılgısına girsin istemiyorum ki bu hadisin doğruluğu benim (hafiften de olsa) daha çok işime gelir. Fakat yine de sahih olup olmaması benim iddialarım için önemli değil (o zaman “İsteyince ‘saldırgan’ diyor.” diyemem ama birazdan göstereceğim gibi bu hadise ihtiyacım yok). Bu arada belirteyim, bir hadisin kendisi sahih olduğu halde bazen hadisin belli bir aktarımı güvenilir olmadığında böyle şeyler olabilir. Olay yaşandığı halde olayı anlatan farklı kişilerden belli başlılarınkiler güvenilmez olabiliyor. Ya da hadis kendisi dışında başka kanıtlar eşliği ile sahih mertebesine gelebiliyor. Bu da öyle bir durum olabilir, bilemem.
Şimdi bu köpek katliamı ile ilgili diğer hadislere bakalım:
“The Prophet of Allah (ﷺ) ordered to kill dogs, and we were even killing a dog which a woman brought with her from the desert. Afterwards he forbade to kill them, saying: Confine yourselves to the type which is black.”
Kadın çölden kendiyle beraber bir köpekle geliyor. Kadın yanında kuduz ve saldırgan bir köpekle mi geziyordu? Bu ne kadar muhtemel?
“Allah's Messenger (ﷺ) ordered the killing of dogs and we would send (men) in Medina and its corners and we did not spare any dog that we did not kill, so much so that we killed the dog that accompanied the wet she-camel belonging to the people of the desert.”
Medine’nin her köşesine adam yollamışlar ve “hiçbir köpeğe acımamışlar”. Burada bu katliamın kuduzlara özel olduğuna dair en ufak bir belirti ya da ima var mı? Hayır.
Bu versiyona göre bu kadının çölden getirdiği köpek çöl insanlarının sahip olduğu ıslak (ıslak derken ne demek istiyor bilmiyorum, azmış ya da normal anlamda ıslak olabilir ama bu benim bilgiye dayalı yaptığım bir tahmin değil) bir dişi devenin yanındaymış.
Asıl önemli olan detay belli. Devenin yanında duran köpek “saldırgan ve kuduzmuş” bir şekilde.
"Ibn As-Sabbaq said: "Maimunah told me that Jibril, peace be upon him, said to the Messenger of Allah 'We (Angles) do not enter a house in which there is a dog or a picture, The next day the Messenger of Allah commanded that all dogs be killed, even small dogs."
“Küçük köpekleri” bile öldürmüşler. Küçük derken yavruları mu diyor yoksa sadece küçük bedene sahipleri mi diyor bilmiyorum. Ama önemli de değil. “Küçük” bir köpek sizce öldürülmesi gerekecek kadar tehlikeli olabilir mi?
Ve fark ettiyseniz her hadiste durmadan bu katliamın ne kadar istisnasız olduğunu göstermek için “bunu bile öldürdük” deniyor. Sıradaki hadiste de öyle bir durum var:
“(…) When the morning came, the Prophet (ﷺ) ordered to kill dogs. He ordered to kill the dog which guarded a small orchard, and left the dog which guarded the big orchard”
Büyük bir meyve bahçesini koruyan köpeğe bir şey yapmazken küçüğü koruyanı öldürtmüş. Hadisin başka versiyonlarında bu “sadece küçük bahçeleri koruyanı öldürün” emrinin spesifik bir bir duruma özgü değil de genel bir emir olduğu belli oluyor.
Bahçeleri koruyan kuduz ve saldırgan köpekler mi? Cidden mi? Kendimize dürüst olalım.
Ve hadiste bu iki köpekten birinin öldürülüp diğerinin öldürülmemesinin sebebi olarak saldırganlığı andıran bile bir sebep verilmiyor.
Üstüne bir de verilen emir “küçük bahçeyi koruyanları öldürün ama büyük bahçeyi koruyanlara dokunmayın”. Sadece küçük bahçeleri koruyan köpekler mi kuduz kapmış? Tesadüfe bak sen…
Bu hadislerden açıkça belli oluyor ki bu katliam kuduzlara özel değildi. Hadislerde bu köpeklerin saldırgan olduğunu ima eden en ufak bir detay yok, aksine her detay aksini gösteriyor.
Küçük ve insanlara tehdit oluşturan kuduz köpekler, çölden bir kadının getirdiği ve bir devenin yanında duran kuduz köpek, küçük bir meyve bahçesi koruyan saldırgan kuduz köpek…
Bu fikrin absürtlüğünü ve ad hoc doğasını siz de görüyorsunuzdur.
İslam’da köpek nefreti öldürme emri olmayan hadislerde de devam ediyor:
“Maimunah, wife of the Prophet (ﷺ) reported him as saying: Gabriel (peace be upon him) promised to visit me last night, but he did not visit me. Then it occurred to him that there was a pup under his bed. So he ordered and it was turned out. He then got water in his hand and sprinkled it on its place.”
Cebrail Muhammed’i geçen gece ziyaret etme sözü vermiş ama gelmemiş. Sonra yatağının altında yavru bir köpek olduğu (torununun köpeğiydi sanırım) aklına gelmiş Muhammed’in. Köpeği dışarı çıkartıp köpeğin önceden durduğu yere (sanırım) su serpmiş.
Cebrail sırf evde yavru bir köpek var diye Muhammed’le buluşmamış.
"I heard the Messenger of Allah [SAW] say: 'The angels do not enter a house in which there is a dog or an image of an animate being.'"
Evinde bir köpek olan eve melekler girmezmiş.
“(…) There is one inhabiting a home in which they keep a dog but their deeds are decreased by one Qirat every day - except for a hunting dog, or a farm dog, or a sheep dog.'"
Bunu önceden bahsedip bu konuya geri döneceğim demiştim.
Evinde av, çiftilik, çobanlık köpekleri dışında köpek bulunduranların sevapları her gün bir (ya da iki) kırat eksilir.
Evinde kuduz köpek besleyen de olacak değil ya!
"Ibn As-Sabbaq said: "Maimunah told me that Jibril, peace be upon him, said to the Messenger of Allah 'We (Angles) do not enter a house in which there is a dog or a picture, The next day the Messenger of Allah commanded that all dogs be killed, even small dogs.”
Buna göre de köpek öldürme emri Cebrail’in Muhammed’e “İçinde köpek olan eve girmeyiz.” demesinden sonra gelmiş.
Farkındaysanız köpek emrinin sebebinden bahsederken bile kuduzluk ya da saldırganlığa dair en ufak ima yok.
Cebrail sırf yavru köpek var diye girmemiş eve. Kuduzluk ile alakası yok bu işin açıkça.
Bu kadar hadisten sonra, hala İslam hayvanseverdir, sadece saldırgan köpeklere ölüm emri verilmiştir iddiasını savunan kendine dürüst biri var mıdır? Olmamalı.
Evet, diyeceklerim bu kadar.
İslam köpeklere düşmandır, Muhammed de masum köpekleri öldürtme emri vermiştir. İyi bir Müslüman evinde köpek beslemez ve peygamberinin köpek katliamı emrinin tamamen doğru olduğuna inanır.
Sizi bilmem ama ben sırf bir din için bu absürtlükler ve saçmalıkları kabul edemem.
submitted by Red_I_Found_You to AteistTurk [link] [comments]


2021.10.16 19:16 Specific_Banana9058 Embriyoloji ve Kur'ân Part 2

1. Bölüm için: https://www.reddit.com/MuslumanTurk/comments/q9g7io/embriyoloji_ve_kurân_part_1/?utm_source=share&utm_medium=web2x&context=3

Cinsiyeti Ne Belirler?

İddia: Peygamber şöyle buyurmaktadır: “Erkeğin suyu beyazdır, kadının suyu sarıdır İkisi birleştiği zaman, eğer erkeğin menisi kadının menisine baskın gelirse, çocuk Allah’ın izniyle erkek olur. Şayet kadının menisi erkeğin menisine baskın gelirse, bu takdirde Allah’ın izniyle kız olur.” [120]
Bu hadise göre cinsiyeti kadın da belirliyor olabilir fakat bu doğru değildir. Cinsiyeti erkeğin spermatozoidindeki kromozom belirler.
Cevap: Bu hadiste aktarım hatası vardır. Nitekim diğer sayısızca hadis ‘kız olmaktan’ veya ‘erkek olmaktan’ değil, erkek tarafına veya kadın tarafına benzemekten bahsediyor. [121] Yine İbn Kayyım (ö. 1350) bu hadis hakkında şöyle buyurmaktadır:
“Bu konularda tabiat alimlerinin bir bilgisi yoktur. Bu hususlar ancak vahiyle bilinir. Onların bilgileri arasında bununla çelişen bir şey de yoktur. Ancak şu kadarı var ki, Sevbân hadisi (iddiadaki hadis) hakkında insanın aklına bazı düşünceler gelmektedir. Hadisin râvilerinden birinin gerektiği gibi hadisi ezberlemediğinden endişe edilir. Belki de Hz. Peygamber (s.a.w.)’e çocuğun erkek mi, kız mı olacağı değil kime benzeyeceği sorulmuştur. Nitekim Abdullah b. Selâm hadisinde bu şekilde geçmektedir. İşte bundan dolayı Buhârî bu rivâyeti nakletmemiştir.” [122]
Görüldüğü gibi hadisin naklinde sorun vardır. Bu da iddiayı geçersiz yapar. Ki hadiste bilimsel mucize vardır. Erkeğin menisi baskın gelirse yani erkeğin menisindeki kromozomlar baskın gelirse çocuk erkek tarafına benzeyecektir aynı şey kadın menisi için geçerlidir. Ki bilimde ‘baskın gen’ ‘çekinik gen’ deniliyor mesela kahverengi gözlü bir baba olsa ve mavi gözlü bir anne, kahverengi maviye göre baskındır bu yüzden çocuğun gözü kahverengi olacaktır. [123]
Yine de belirtelim ki Kur’ân’a göre cinsiyeti baba belirlemektedir: Necm 45-46. “Rahime atıldığı zaman nutfede erkeğiyle dişisiyle iki cinsi yaratan da O’dur.” [124]
Yukarda açıkladığım gibi nutfe rahme giren menidir. Allah bu sudan erkeği ve dişiyi yarattığını yani erlik suyundan çiftleri yarattığını söylüyor. Ki bu doğrudur. Eğer X kromozomuna sahip bir spermatozoit kadının yumurtasına girerse, çocuk kız olacaktır, Y kromozomuna sahip ise çocuk erkek olacaktır.

Çocuktaki Benzerliğin Sebebi Nedir?

İddia: Hadiste ‘baskın gelirse’ denilmiyor ‘önce atılan’ deniliyor: “Erkeğin suyu (menisi) koyu beyazdır; kadının ise açık sarıdır. Bunlardan hangisi üstün yahut önce gelirse benzerlik ondan olur.” [125]
Cevap: Hadise dikkat edilirse belirsiz bir şey vardır. ‘Üstün yahut’ deniliyor. Üstün gelmek de en baskın olan demektir. Diğer hadislere bakarsak bakın gelmenin daha doğru olduğunu görürüz. [126] Kurtûbî ‘önce gelme’ mânâsının bir tevil olduğunu söylemektedir fakat hiç tevile gerek olmadığını gördük nitekim bilimsel olarak dediğim daha uygundur.

Cinsiyet Ne Zaman Belirlenir?

İddia: Hadiste şöyle buyruluyor: “Nutfenin özerinden kırk iki gece geçti mi, Allah ona bir melek gönderir. Melek ona sûret verir; duyma yetkisini, görme yetkisini, cildini, etini ve kemiklerini yaratır. Sonra: - Yâ Rabbi! Erkek mi olacak, dişi mi? diye sorar.” [119]
Bu hadise göre gebeliğin 40. günü cinsiyet belirlenmektedir. Fakat bu yanlıştır, cinsiyetin belirlenmesi döllenme anında olur. Hangi spermatozoit önce geldiyse, taşıdığı kromozoma göre cinsiyet oluşur.
Cevap: Bu hadiste cinsiyetin belirlenmesi anlatılmıyor. Meleğin Levh-i Mahfuz’a ne yazacağı anlatılıyor. Burada Melek cenini erkeğe veya kadına dönüştürmüyor nitekim hadislerde cinsiyetle birlikte o kişinin rızkı, eceli, ameli vs. yazılıyor. [127] Peki bir kişinin amelinin yazılması, o ameli yapmaya zorluyor mu? Hayır, o kişi öyle yapacağı için orada öyle yazılır. Aynı şekilde cinsiyet için de bu geçerlidir.
Bu hadisin farklı bir konusu da bu hadisteki bilimsel mucizelerdir. 42. gecede insana sûret verildiği söyleniliyor. Yukarda da açıkladığım gibi 7. hafta (42. gün) embriyo diğer memeli embriyolarından şekil olarak ayırt edilmektedir. [90-1] Bu hadis de buna işaret etmektedir. Kemikler de bu dönemde oluşmaya başlamaktadır [89-90], kaslar da (etler) [92]. Duyma yetkisi de mudğa aşamasından sonradır. Bir fetüs 18. hafta duymaya başlar. [128] Görme duyusu ise 28. haftada başlar. [129] Cilt (epiderm) de 2. ay oluşur yani hadisin dediği gibi 40 günden sonra. [130-1] Yine başka hadisler 40 günden sonra ruhun üflendiğini de söylüyor. [132] Dediğim gibi ruh 3. ay üfürülüyor olabilir emzirme süresine göre.

Yunanlılardan Çalma mı?

İddia: Tüm bu bilgiler Yunanlılardan çalmadır.
Cevap: İlk olarak, Yunanlıların dediğinin Kur’ân’da olması Peygamberin kopya çektiği mânâsına mı gelir? Örneğin bir sınavda soruyu doğru olarak yanıtlayan kişilere paranoyaklık gösterip birbirinden çaldıklarını mı iddia edersiniz? Hayır, eğer bu ifade doğru olmayan bir ifade olsaydı ancak o zaman tartışabilirdik bu konuyu.
İkinci olarak, Peygamberin intihalci olmadığına pek çok delil vardır. [133]
Üçüncü olarak, Peygamberin toplumu ümmi bir toplumdur, okuma-yazma çok düşük seviyededir. Mekke çok geri bir yerdi, İslam öncesi Arapların tarihi bile yoktur, öyle geride kalmış bir toplumdu. Peygamber de okuma-yazma bilmezdi, nereden edinsin bu kadar bilgiyi?
Dördüncü olarak, Peygamber hangi ölçüyle bir şeyin doğru olduğunu kabul etti? O dönem insanın yaratılışı ile alakalı sayısızca efsane varken nasıl her defasında doğruyu seçti? Ve bu sadece embriyoloji için değil, her bilim dalı için geçerlidir.
Beşinci olarak, Peygamber hangi cesaretle kendinden 500-1000 yıl önce yapılmış araştırmalara güvenip bunları Kur’ân’a yazdı? Bu bilgiler gelecekte yanlış çıkabilir ve böylece insanlar dinden çıkabilir, niye bu riski alsın ki? Bu soruya cevap ‘zaten o öldüğünde gerçek bilinmeyecek, umurunda bile olmaz yani sallayıp yazabilir’ ise sorum şöyle: Ölümünden sonra bunlar umurunda değilse niye öleceği vakit yalan söylediğini söylemedi?
Altıncı olarak, Yunanlıların embriyolojik hatalarına bakalım: Hipokrat cinsiyetin belirlenmesinde kadının da rol oynadığını söylemektedir. Yine ona göre iki meni yani kadının ve erkeğin suları güçlü ise sonuç erkek olur, tersinde ise kız olur. Yine Hipokrat’a göre sperm tüm vücuttan süzülerek oluşur (panspermia), kadının menisi (meniden kastım kadının oluşmasında rol oynayan şeydir) ise kadının âdet kanıdır. Yine kendisi meniler karıştıktan sonra sıcaklık yüzünden genişlediklerini söylemektedir. [134]
Fakat bunlar yanlıştır, cinsiyeti anlatılan şeyler belirlemez. Sperm tüm vücuttan süzülerek oluşmaz, prostattan, veziküla seminalisten, testislerden çıkar. Kadının menisi âdet kanı değildir ve zigot her zaman aynı boyuta sahiptir yani genişlemez. [135] Peki Peygamberimiz niye bu yanlış bilgileri almadı? Kur’ân spermin omurilik ve kaburga kemiği arasında bulunan prostattan, veziküla seminalisten geldiğini söylemektedir. [57]
Aristoteles’e göre kadının semeni yoktur, kadının insan oluşumundaki rolü çok azdır. [136] Kendisi yine şöyle buyurmaktadır: “Sperm süte katılan maya gibi rol oyna: dişi maddeyi pıhtılaştırır ve özdeş parçaları bir araya getirir ve pıhtılaştırır.” [136-7]
Yine Aristoteles meninin kandan oluştuğunu, spermin hareket edip maddeleri topladığını, şekli verdiğini söylemektedir. [138] Cinsiyetin belirlenmesini spermin gücüne bağlamaktadır. Bunu delillendirmek için kendisi genç hayvanlardan ve nemli hayvanlardan (ki bunlar güçsüz olanlardır Aristo’ya göre) doğan çocukların kız olduğunu söylemektedir. Yine soğuğu buna bağlamaktadır. [139]
Bilime göre bunların hepsi yanlıştır. Kadının rolü insanın oluşumunda çok önemlidir hatta erkekten bile daha önemli denilebilir. Sperm dolaşıp madde toplamaz, sperm kadının yumurtası ile birleşip, rahme gömülür böylece embriyo gelişir. Ve sperm kadındaki maddeleri toplayıp pıhtılaştırmaz, insana şekli o vermez ve kandan oluşmaz. Cinsiyetin belirlenmesi de Aristo’nun belirttiği sebepler yüzünden değildir. Peygamberimiz Aristoteles’in bilgilerini niye aktarmadı? Okunduğu üzere iki görüş vardı Yunanlılarda. Birisi insan iki cinsiyetten oluşur diyor diğeri tek birinden gelir diyor. Peygamber hangi ölçü ile bunlardan birisini seçti? Hem Aristo’nun bunlardan bahsettiği kitap Peygamberin ölümünden sonra Arapçaya çevrilmiştir. [140]
Yunanlı Soranos çocuğun benzerliğini cinsel ilişki boyunca kadının baktığı şeye bağlıyor. Mesela kadın güzel bir şeye bakarsa, çocuklar da güzel olur. Yine Soranos kadının menisinin yaratılışta rolü olmadığını söylemektedir. [141] Kadının rolünün olmaması pek çok Yunanlı tarafından savunulmuştur (Anaksagoras, Apollon, Eshilos, Euripides, Platon). [142] Fakat bu hem bilimle hem de İslam’la çelişir.
Galen kanının git gide testislerde beyazlaştığına ve sperme dönüştüğüne inanırdı. Aynı şeyi kadının menisi için söylemiştir. [143] Galen erkek sperminin damar ve sinir gibi organların var olmasına sebep olduğunu söylemiştir. [144] Fakat bunlar yanlıştır. Kan beyaz bir şeye dönüşmemektedir ve erkek spermi damarları ve sinire sebep olmamaktadır. İki cinsiyet de buna sebep olmaktadır, yaklaşık her organ için bu geçerlidir. ‘Alaka kelimesi kan pıhtısı demektir nitekim o dönemde kadının âdet kanından oluştuğumuza inanılıyordu’ diyenler aynı zamanda ‘Peygamber Galen’den bilgi çaldı’ diyorlar. Fakat Galen bu görüşü reddetmektedir, erkeğin de kadının da semene sahip olduklarını söylemektedir. [145] Bu da Gayrimüslimlerinin ne kadar bilgisiz ve iki yüzlü olduğunu gösterir. Yine Galen cinsiyetin belirlenmesini meninin sıcaklığına bağlamaktadır. [146] Bu bazı hayvanlar için doğrudur fakat insan için değildir. [147] Bu hipotezden Galen erkeğin rahimde sağ tarafta yaratıldığını söylemektedir fakat bu da yanlıştır. [148] Kendisi kadının kusurlu bir varlık ve her noktada eksik olduğunu söylemektedir. [149] Bilim de Kur’ân da bunu reddetmektedir. İslam’a göre kadın ve erkek ontolojik olarak eşittir [150] fakat hak bakımından erkeğin bir derece daha fazla hakkı vardır [151] ama bu kadının eksik olması ile alakalı değildir.
Galen insanın oluşumunu 4 evreye ayırmaktadır. İlk altı gün insanın sperm olduğunu söylemektedir fakat bu yanlıştır. [152-3] Sperm 4-5 gün önce zigota dönüşmektedir.
İkinci evrede fetüs kan ile dolmaktadır ve bu fetüs semene hiç benzememektedir, ete benzemektedir. [152-3] Fakat bu da Kur’ân’la bağdaşmamaktadır. Kur’ân ‘alaka’ evresinden bahsetmektedir fakat Galen ‘asılma, yapışma’ mânâsından bahsetmemektedir. Yine Galen kan olayını et ile eş değer zamanda olduğunu söylemektedir fakat Kur’ân mudğa evresini alakadan sonra zikretmektedir yani alaka kelimesine ‘kan pıhtısı’ mânâsını versek bile bunun kopya olduğu düşünülemez. Hem Galen insanın kan ile doldurulmasından bahsediyor, kan pıhtısından değil.
Galen üçüncü ve dördüncü evrede embriyoloji ile alakalı bir şey belirtmemektedir. Kur’ân ile alakasız şeylerden bahsetmektedir. Bazı Gayrimüslimler Galen’in dördüncü evrede etlerin kemiklere giydirildiğini söylediğini iddia etmektedirler fakat bu da yalandır. Galen başka bir pasajda bundan bahsetmektedir yani dördüncü evrede böyle olduğunu iddia etmiyor. Hem kendisi kemiklere et giydirildiğini değil, kemikler üzerinde etin oluştuğunu söylemektedir. [154] Kur’ân ise kemiklerin giydirilmesinden bahsetmektedir.
Anaksagoras ve birkaç natüralist erkeğin sağ testisten ve kadının sol testisten geldiğine inanırlardı ve rahimde erkeklerin sağda kadınların ise solda olduğunu söylerlerdi. [139] Bu hatalı inanç yüzyılları dolaşmıştır.
Bu tür hatalar feci şekilde arttırılabilir fakat bunlar yeterlidir. Peygamber bu kadar hata içinden neyi kopyaladı? Hem burada Kur’ân’da anlatılanlar bile yok.
Yedinci olarak, Peygamber Yunanlılardan çaldıysa, aynı ifadeleri getirsinler bekliyoruz. Belirttiğim tüm mucizeler yazılı olmalı.
Kaynaklar:
  1. Hûd, 11/61.
  2. Hicr, 15/26, 28, 33; Rahmân, 55/14.
  3. En’âm, 6/2; A’râf, 7/12; İsrâ, 17/61; Mü’minûn, 23/12; Secde, 32/7; Sâffât, 37/11; Sâd, 38/71, 76.
  4. Meryem, 19/67.
  5. Tûr, 52/35.
  6. Enbiyâ, 21/30; Furkân, 25/54.
  7. Rûm, 30/19.
  8. Nisâ, 4/1; A’râf, 7/189; Rûm, 30/21; Zümer, 39/6.
  9. Âl-i İmrân, 3/59; Kehf, 18/37; Hac, 22/5; Rûm, 30/20; Fâtır, 35/11; Mü’min, 40/67.
  10. Vehbe Zühaylî, Tefsirü’l-Münir, Enbiyâ, 21/30 tefsiri; Seyyid Kutub, Fî Zılâli’l-Kurʾân, Enbiyâ, 21/30 tefsiri; Muhammed Esed, Kur’ân Mesajı, Enbiyâ, 21/30 tefsiri; Bayraktar Bayraklı, Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur’ân Tefsiri, Enbiyâ, 21/30 tefsiri.
  11. Buhârî, Câmiʿu’s-sahîh, İlim, 50, 130; Müslim, Câmiʿu’s-sahîh, Hayz, 311, 313a-b, 314, 315a-b; Nesâî, Es-Sünen, Tahâret, 200; İbn Mâce, Es-Sünen, Tahâret, 601.
  12. Tirmizî, Es-Sünen, Yemekler, 8, 1798; Ebû Dâvûd, Es-Sünen, Yemekler, 48, 3842, Tahâret, 104, 257; Mişkâtü'l-Mesâbih, 4123-4.
  13. https://khosann.com/gozlemlenebilir-evren-hiclikten-nasil-olustu/
  14. https://khosann.com/kuantum-kopuk-mikro-evrenlerden-mi-olusuyo
  15. https://fr.m.wikipedia.org/wiki/Fluctuation_quantique
  16. https://evrimagaci.org/kuantum-alan-teorisi-nedir-kuantum-alanlar-butunlesik-bir-fizik-teorisini-dogurabilir-mi-9955/amp
  17. Gazzâlî, İhyâ’, III, 2; Diyanet, Kur’ân Yolu Tefsîri, c. 2, s. 9-10.
  18. Nesâî, a.g.e., Cenâiz, 117; Ebû Dâvûd, a.g.e., Sünnet, 16; İbn Manzûr, Lisânü’l-Arab, n-f-s (نفس) maddesi, VIII/647.
  19. https://www.sciencedirect.com/topics/neuroscience/sry-gene
  20. https://www.bilimveyaratilisagaci.com/2019/04/130-erkeklerde-neden-meme-ucu-va
  21. Fahrüddîn er-Râzî, Mefâtîhu’l-gayb, En’âm, 6/2 tefsiri.
  22. Kurtûbî, Câmiʿli-ahkâmi’l-Kurʾân, Hicr, 15/26 tefsiri.
  23. Râgib El-İsfahâni, el-Müfredâtu fî Ğarîbi’l-Kur’ân, s-l-l (صلل) maddesi, s. 595; Elmalılı, Hak Dini Kur'ân Dili, Hicr, 15/26 tefsiri; Taberî, Câmiʿu’l-beyân, Hicr, 15/26 tefsiri; İsmail Hakkı Bursevî, Rûhu’l-beyân, Hicr, 15/26 tefsiri; Beydâvî, Envârü’t-tenzîl, Hicr, 15/26 tefsiri; İbnü’l-Cevzî, Zadü'l-Mesir fi İlmi't-Tefsir, Hicr, 15/26 tefsiri; Es-Süyûtî, ed-Durru'l-Mensûr, Hicr, 15/26 tefsiri; Fahrüddîn er-Râzî, a.g.e., Hicr, 15/26 tefsiri. İbn Abbâs, Mücâhid, Katâde bu görüşü ileri sürmüşlerdir. Kurtûbî, a.g.e., Hicr, 15/26 tefsiri.
  24. http://arabiclexicon.hawramani.com/search/%D8%B5%D9%84%D8%B5%D9%84
  25. Fahrüddîn er-Râzî, a.g.e., Rahmân, 55/14 tefsiri; Beydâvî, a.g.e., Rahmân, 55/14 tefsiri; Nesefî, Medarikü't-Tenzi'l-Ve Hakaiku't-Te'vil, Rahmân, 55/14 tefsiri; İbnü’l-Cevzî, a.g.e., Rahmân, 55/14 tefsiri.
  26. https://www.sciencedaily.com/releases/2020/06/200608092939.htm
  27. https://www.space.com/51-asteroids-formation-discovery-and-exploration.html
  28. https://theconversation.com/organic-molecules-found-on-giant-asteroid-ceres-why-thats-such-a-huge-deal-73147
  29. https://www.jpl.nasa.gov/news/news.php?feature=5787
  30. https://www.space.com/37490-asteroids-were-giant-mud-balls.html
  31. https://www.inverse.com/article/34221-giant-balls-of-mud-cruised-around-the-early-solar-system
  32. https://earthsky.org/space/whoosh-can-you-hear-a-meteor-streak-past
  33. https://www.livescience.com/38651-meteor-sound-electrophonics-perseids.html
  34. https://astronomy.com/news/2018/08/what-does-a-meteor-sound-like
  35. Salsâl konusu için de kendisinden faydalandım: https://www.bilimveyaratilisagaci.com/2020/12/salsal-nedir-fehhar-hamei-mesnun-yasamin-baslangici-asteroit/
  36. Secde, 32/8; Mürselât, 77/20; Târık, 86/5.
  37. Müslim, a.g.e., Nikâh, 22, 1438k; Ahmed b. Hanbel, Müsned, III, 26.
  38. Mü’minûn, 23/12.
  39. Râgib El-İsfahâni, a.g.e., s-l-l (سلل) maddesi, s. 624.
  40. Elmalılı, a.g.e., Mü’minûn, 23/12 tefsiri.
  41. İbnü’l-Cevzî, a.g.e., Mü’minûn, 23/12 tefsiri; Ebüssuûd, İrşâdü’l-ʿakli’s-selîm, Mü’minûn, 23/12 tefsiri; Fahrüddîn er-Râzî, a.g.e., Mü’minûn, 23/12 tefsiri; İsmail Hakkı Bursevî, a.g.e., Mü’minûn, 23/12 tefsiri.
  42. Hac, 22/5; Mü’minûn, 23/12; Mü’min, 40/67.
  43. Mü’minûn, 23/13.
  44. Kıyâme, 75/37.
  45. İnsân, 76/2.
  46. Necm, 53/46.
  47. Râgib El-İsfahâni, a.g.e., n-t-f (نطف) maddesi, s. 1065-6; Beydâvî, a.g.e., Mü’minûn, 23/13 tefsiri; İbnü’l-Cevzî, a.g.e., Mü’minûn, 23/13 tefsiri; Ebüssuûd, a.g.e., Mü’minûn, 23/13 tefsiri; Fahrüddîn er-Râzî, a.g.e., Mü’minûn, 23/13 tefsiri; İsmail Hakkı Bursevî, a.g.e., Mü’minûn, 23/13 tefsiri.
  48. https://www.gulserenyucesoy.com/tgebelikte-neler-oluyor-a
  49. https://en.wikipedia.org/wiki/Semen_analysis#Liquefaction
  50. https://en.m.wikipedia.org/wiki/Semen
  51. Râgib El-İsfahâni, a.g.e., n-t-f (نطف) maddesi, s. 1065-6; Beydâvî, a.g.e., Mü’minûn, 23/13 tefsiri.
  52. http://arabiclexicon.hawramani.com/search/%D9%86%D8%B7%D9%81
  53. Râgib El-İsfahâni, a.g.e., m-n-y (منى) maddesi, s. 1187; Beydâvî, a.g.e., Necm, 53/46 tefsiri; Kurtûbî, a.g.e., Necm, 53/46 tefsiri; İbnü’l-Cevzî, a.g.e., Necm, 53/46 tefsiri; Fahrüddîn er-Râzî, a.g.e., Necm, 53/46 tefsiri; İsmail Hakkı Bursevî, a.g.e., Necm, 53/46 tefsiri.
  54. https://www.news-medical.net/health/What-is-Ovulation-(French).aspx.aspx)
  55. https://embryo.asu.edu/pages/history-embryology-1959-joseph-needham
  56. Elmalılı, a.g.e., İnsân, 76/2 tefsiri; Taberî, a.g.e., İnsân, 76/2 tefsiri; İsmail Hakkı Bursevî, a.g.e., İnsân, 76/2 tefsiri; Beydâvî, a.g.e., İnsân, 76/2 tefsiri; İbnü’l-Cevzî, a.g.e., İnsân, 76/2 tefsiri; Es-Süyûtî, a.g.e., İnsân, 76/2 tefsiri; Fahrüddîn er-Râzî, a.g.e., İnsân, 76/2 tefsiri; Kurtûbî, a.g.e., İnsân, 76/2 tefsiri; Ebüssuûd, a.g.e., İnsân, 76/2 tefsiri.
  57. Detaylı bilgi için: https://isvicredekiisik.blogspot.com/2021/10/sperm-gogus-ve-bel-arasndan-m-ckar-tark.html
  58. Zemahşerî, Esâsü’l-belâga, a-l-k (علق) maddesi; Zeynüddîn Muhammed b. Ebî Bekr, Muhtârü’s-Sıhâh, a-l-k (علق) maddesi; Sâhib b. Abbâd, el-Muhît fi’l-luga, a-l-k (علق) maddesi; İsmâil b. Hammâd el-Cevherî, Sıhâh fi’l-luga, a-l-k (علق) maddesi.
  59. http://arabiclexicon.hawramani.com/search/%D8%B9%D9%84%D9%82
  60. http://arabiclexicon.hawramani.com/search/%D8%B9%D9%84%D9%82%D8%A9
  61. Râgib El-İsfahâni, a.g.e., a-l-k (علق) maddesi, s. 718.
  62. Buhârî, a.g.e., Megâzî, 86 (4039), 183 (4139), Cihâd, 123, 2190; Ebû Dâvûd, a.g.e., Zekât, 53, 1608; İbn Mâce, a.g.e., Hudûd, 55, 2587, Zekât, 39, 1821; Ahmed b. Hanbel, a.g.e., 285; Mişkâtü'l-Mesâbih, 1422, 2477.
  63. Elmalılı, a.g.e., Alak, 96/2 tefsiri.
  64. İbnü’l-Cevzî, a.g.e., Hac, 22/5 tefsiri. Yine bknz: Celal Yıldırım, İlmin Işığında Asrın Kur'ân Tefsiri, Alak, 96/2 tefsiri.
  65. Nisâ, 4/129.
  66. Kurtûbî, a.g.e., Alak, 96/2 tefsiri.
  67. Kurtûbî, a.g.e., Hac, 22/5 tefsiri.
  68. Bakara, 2/30, 84, 173; Mâide, 5/3; En’âm, 6/145; A’râf, 7/133; Nahl, 16/115; vs.
  69. https://www.gynandco.be/fla-fecondation-et-ses-etapes/
  70. https://www.fiv.fsymptomes-nidation-embryon-fiv-pma-transfert/#:~:text=Le%20processus%20de%20nidation,-Gr%C3%A2ce%20au%20ph%C3%A9nom%C3%A8ne&text=Il%20quitte%20l%27oviducte%20pour,l%27%C2%AB%20implantation%20embryonnaire%20%C2%BB.
  71. https://art-fertilite.com/endo-grossesse/
  72. https://www.science.org/doi/abs/10.1126/science.1081277
  73. https://embryo.asu.edu/pages/process-implantation-embryos-primates#:~:text=Implantation%20is%20a%20process%20in,it%20via%20many%20internal%20changes.
  74. Bakara, 2/223.
  75. http://www.embryology.ch/francais/gnidation/etape03.html
  76. https://sites.google.com/site/brigitteditcoucou/chapitre-i-les-1eres-semaines/iii-la-2eme-semaine
  77. Jeanne Mager Stellman, Encyclopaedia of Occupational Health and Safety, 4. Baskı, 1998, s. 9.10. [İnternetten okuma için: https://books.google.com.tbooks?id=vW6rXFvm4sQC&pg=SA9-PA10&lpg=SA9-PA10&dq=blastocyst+soak+up+blood&source=bl&ots=MKG1xfx0sd&sig=ACfU3U1QSYXyasxWJbQZl4zELv8NPGgXCw&hl=tr&sa=X&ved=2ahUKEwiP05CEhsXzAhVCQvEDHRszB38Q6AF6BAggEAM#v=onepage&q=blastocyst%20soak%20up%20blood&f=false]
  78. T.W. Sadler, Langman’s Medical Embryology, 12. Baskı, s. 43-4. [İnternetten okuma için: https://bhumikapalrocks.files.wordpress.com/2016/02/langmans-medical-embryology-12th-ed.pdf]
  79. Christine Bonnet-Cadilhac, L’étude des annexes embryonnaires (anatomie et physiologie) chez Galien, 1989, s. 125. [İnternetten okuma için: https://www.biusante.parisdescartes.fsfhm/hsm/HSMx1989x023x002/HSMx1989x023x002x0121.pdf]
  80. https://tr.wikipedia.org/wiki/Plasenta
  81. https://www.embryology.ch/francais/fplacenta/cordon01.html
  82. https://www.healthline.com/health/pregnancy/pregnancy-symptoms-week-6#:~:text=At%20week%206%2C%20your%20baby,arms%2C%20legs%2C%20and%20ears.
  83. Buhârî, a.g.e., Îmân, 39 (52); Müslim, a.g.e., Müsâkât, 20, 1599a; İbn Mâce, a.g.e., Fitne, 14, 3984; Mişkâtü'l-Mesâbih, 2762.
  84. Ebû Dâvûd, a.g.e., Tahâret, 182; Nesâî, a.g.e., Tahâret, 119 (165).
  85. Beydâvî, a.g.e., Hac, 22/5 tefsiri; Kurtûbî, a.g.e., Hac, 22/5 tefsiri; Elmalılı, a.g.e., Hac, 22/5 tefsiri; İbnü’l-Cevzî, a.g.e., Hac, 22/5 tefsiri.
  86. https://www.wikiwand.com/fLoi_de_von_Baer
  87. Râgib El-İsfahâni, a.g.e., m-d-g (مضغ) maddesi, s. 1004.
  88. T.W. Sadler, a.g.e., s. 66-7.
  89. https://www.doctissimo.fhtml/sante/encyclopedie/sa_579_embryon_foetus.htm
  90. T.W. Sadler, a.g.e., s. 152-4, Figure 12.1, 12.4, 12.5.
  91. https://www.doctissimo.fgrossesse/diaporamas/le-foetus-en-images-semaine-par-semaine/le-foetus-a-7-semaines-de-grossesse
  92. T.W. Sadler, a.g.e., s. 146, Figure 11.2.
  93. Samuel Webster, Essential Human Development, 1. Baskı, 2018, s. 56. [İnternetten okuma için: https://libribook.com/view1/13298]
  94. https://fr.wikipedia.org/wiki/Myoblaste
  95. https://journals.biologists.com/dev/article/139/2/277/45410/Limb-bud-colonization-by-somite-derived
  96. Samuel Webster, Embryology at a Glance, 2. Baskı, 2016, s. 53.
  97. T.W. Sadler, a.g.e., s. 148.
  98. T.W. Sadler, a.g.e., s. 151-4.
  99. https://www.intechopen.com/chapters/64747
  100. https://opentextbc.ca/anatomyandphysiologyopenstax/chaptedevelopment-of-joints/#:~:text=The%20process%20of%20endochondral%20ossification%2C%20which%20converts%20the%20cartilage%20models,twelfth%20week%20of%20embryonic%20development.
Kaynakların devamı yorumlarda
submitted by Specific_Banana9058 to MuslumanTurk [link] [comments]


http://rodzice.org/